Ernest Gellner Nedir?
Ernest Gellner Nedir?, Ernest Gellner Nerededir?, Ernest Gellner Hakkında Bilgi?, Ernest Gellner Analizi? Ernest Gellner ilgili Ernest Gellner ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Ernest Gellner ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Ernest Gellner Ne Anlama Gelir Ernest Gellner Anlamı Ernest Gellner Nedir Ernest Gellner Ne Anlam Taşır Ernest Gellner Neye İşarettir Ernest Gellner Tabiri Ernest Gellner Yorumu
Ernest Gellner Kelimesi
Lütfen Ernest Gellner Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Ernest Gellner İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Ernest Gellner Kelimesinin Anlamı? Ernest Gellner Ne Demek? ,Ernest Gellner Ne Demektir? Ernest Gellner Ne Demektir? Ernest Gellner Analizi? , Ernest Gellner Anlamı Nedir?,Ernest Gellner Ne Demektir? , Ernest Gellner Açıklaması Nedir? ,Ernest Gellner Cevabı Nedir?,Ernest Gellner Kelimesinin Anlamı?,Ernest Gellner Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Ernest Gellner Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Ernest Gellner Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Ernest Gellner Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Ernest Gellner Kelimesinin Anlamı Nedir? Ernest Gellner Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Ernest Gellner Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Ernest Gellner Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Ernest Gellner - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Ernest Gellner
Ernest Gellner Nedir? Ernest Gellner Ne demek? , Ernest Gellner Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Ernest Gellner Kelimesinin Anlamı? Ernest Gellner Ne Demek? Ernest Gellner Ne Demektir? ,Ernest Gellner Analizi? Ernest Gellner Anlamı Nedir? Ernest Gellner Ne Demektir?, Ernest Gellner Açıklaması Nedir? , Ernest Gellner Cevabı Nedir? , Ernest Gellner Kelimesinin Anlamı?
Ernest Gellner | |
---|---|
Tam adı | Ernest André Gellner |
Doğumu | 9 Aralık 1925 Paris, Fransa |
Ölümü | 5 Kasım 1995 Prag, Çekya |
Çağı | 20. yüzyıl felsefesi |
Bölgesi | Batı felsefesi |
Okulu | Analitik felsefe Eleştirel rasyonalizm |
İlgi alanları | Siyaset felsefesi, bilim felsefesi, antropoloji, milliyetçilik |
Önemli fikirleri | Gündelik dil felsefesi eleştirisi |
Etkilendikleri | |
Etkiledikleri
|
Ernest André Gellner (9 Aralık 1925 - 5 Kasım 1995) İngiliz-Çek filozof ve sosyal antropolog. Öldüğünde The Daily Telegraph tarafından dünyanın en güçlü aydınlarından biri ve The Independent tarafından "eleştirel rasyonalizmin tek kişilik ordusu" olarak değerlendirildi.[1]
İlk kitabı Words and Things (1959) üstüne The Times'da başmakale yayımlandı. Bu makale hakkında okuyucu mektupları sayfasında bir ay boyunca Gellner'in dilci felsefe saldırısına karşı yazışmalar yapıldı. 22 yıl boyunca Londra Ekonomi Okulu'nda (LSE) felsefe, mantık ve bilimsel yöntem üstüne dersler verdi, sekiz yıl Cambridge Üniversitesi'nde William Wyse Sosyal Antropoloji Profesörü kadrosunda çalıştı ve Prag'da yeni kurulan Milliyetçilik Araştırmaları Merkezi başkanı olarak çalıştı. Gellner hayatı boyunca -yazdıkları, verdiği dersler ve siyasi aktivizminde- kapalı düşünce sistemleri olarak gördüğü komünizm, psikanaliz, görecilik ve serbest piyasa diktatörlüğü sistemlerine karşı savaştı. Toplumsal düşüncede yer alan diğer konuların yanı sıra, modernizasyon teorisi ve milliyetçilik üstünde çalıştığı iki ana temaydı; çok kültürlü perspektifi üç ayrı uygarlık -Batı, İslam ve Rus uygarlıkları- üstüne çalışmasını sağladı. Milliyetçilik konusunda önde gelen teorisyenlerden biri olarak kabul edilir.[2]
Gellner, Paris'te[3] Anna (evlenmeden önce Fantl) ve avukat Rudolf Gellner çiftinin oğlu olarak dünyaya geldi. Avusturya Yahudisi çift Almanca konuşan şehirli entelektüellerdi ve Bohemya'dan (1918 yılından itibaren yeni kurulan Çekoslovakya'nın bir parçası oldu) geliyordu. Prag'da büyüdü ve İngilizce dilbilgisi okuluna girmeden önce Çekçe ders verilen ilkokula gitti. Prag, Franz Kafka'nın üç kültürlü şehriydi: antisemitik ama "şaşırtıcı derecede güzel", daha sonra yıllarca özlem duyduğu bir şehir.[4]
1939'da, Gellner 13 yaşındayken, Adolf Hitler'in Almanya'da yönetime gelmesi ailesini Çekoslovakya'dan ayrılmaya ve Londra'nın hemen kuzeyindeki St Albans'a taşınmaya ikna etti. Gellner burada günümüzde Verulam Okulu (Hertfordshire) olan St Alban Modern Erkek Okulu'na gitti. 17 yaşındayken, "yerliler arasından başarılıları Balliol'a alıp onları baskılamak" olarak adlandırdığı "Portekiz sömürge politikası" ile Balliol Koleji, Oxford'a burs alarak gitti.[4]
Balliol'da Felsefe, Politika ve Ekonomi (PPE) okudu ve felsefe alanında uzmanlaştı. Bir yıl sonra Dunkirk Kuşatması'na (1944-45) katılan alan 1. Çekoslovak Zırhlı Tugayı'na girmek için eğitimine bir yıl ara verdi ve daha sonra yarım dönem üniversiteye gitmek için Prag'a döndü.
Bu dönemde Prag onun üstündeki güçlü etkisini yitirdi: komünistlerin yönetimi ele geçireceğini öngörerek İngiltere'ye dönmeye karar verdi. 1945'te şehirle ilgili aktardığı hatıralarının biri "Temiz zırhı olan herkes partiye" diyen bir komünist posterdi. Posterin gerçekte ima ettiği Alman işgali sırasındaki sicili düzgün olan herkesin partiye katılabileceğiydi. Gellner bunun tam tersinin ima edildiğini söyledi:
Eğer zırhınız çok kirliyse sizin için temizleriz; bizimle güvendesiniz; sizi daha çok severiz çünkü siciliniz ne kadar kirliyse elimizde size karşı kullanabileceğimiz o kadar çok şey olur. Yani bütün soysuzlar, bütün tanınmış otoriter kişiler, hızla Parti'ye katıldı ve Parti'de hızla böyle bir karaktere büründü. Yani olacaklar bence çok açıktı ve bu, Prag'ın üstümdeki duygusal baskısının kırılmasını sağladı. Stalinci diktatörlüğün geldiğini görebiliyordum: 48'de geldi. Bunun olacağı tarihi tam olarak öngöremezdim ama kesinlikle geleceği çeşitli nedenlerden dolayı oldukça açıktı... Bunun bir parçası olmayı kesinlikle istemedim ve olabildiğince çabuk gittim ve yaşananları unuttum.[4]
1945 yılında Balliol Koleji'ne eğitimini tamamlamak için döndü ve John Locke ödülünü kazandı ve 1947'de birinci sınıf onurla mezun oldu. Aynı yıl akademik kariyerine Edinburgh Üniversitesi'nde Ahlak Felsefesi Bölümü'ndeki Profesör John Macmurray'ın asistanı olarak başladı. 1949'da Londra Ekonomi Okulu'nda Morris Ginsberg başkanlığındaki sosyoloji bölümüne geçti. Ginsberg felsefeye hayrandı ve felsefe ile sosyolojinin birbirine çok yakın olduğuna inanıyordu.
Beni işe aldı çünkü bir felsefeciydim. Teknik olarak sosyoloji profesörü olsa da kendi öğrencilerini almazdı, bundan faydalandım ve felsefe okuyan herhangi birinin kendisi gibi evrimci Hobhousecu olacağını varsaydı. Benim öyle olmadığımı anlaması biraz zaman aldı.[5]
Leonard Trelawny Hobhouse, Ginsberg'den önce LSE'de Martin White Sosyoloji Profesörü kadrosunda çalışıyordu. Hobhouse'un Mind in Evolution (1901) kitabı, toplumun bir organizma, evrimin bir ürünü olarak kabul edilmesi gerektiğini, bireyin toplumun temel birimi olduğunu, alt metin olarak toplumun evrildikçe zaman içinde gelişeceğini savunuyordu. Bu teleolojik bakış açısına Gellner sertçe karşı çıktı.
Ginsberg... özgünlükten ve herhangi bir keskinlikten tamamen yoksun biri. Hobhouse tarafından geliştirilmiş evrimsel akılcılık görüşünü yeniden aktardı. Bu görüşleri rastlantısal olarak Ginsberg'in hayatının bir ekstrapolasyonudur: Polonya'dan çıkıp LSE'de kısmen etkili bir profesörlüğe geldi. Evrim geçirdi, en alt basamağında alkolik, Polonyalı, anti-Semitik bir köylünün bulunduğu ve bir sonraki adımında şehirli Polonyalı ya da daha iyisi bir Staedtl olan, adım adım gelişen kişiye inandı. Bu kişi sonra İngiltere'ye geldi, önce University College London'da oldukça akılcı olan (pek o kadar da akılcı değil -hala anti-Semitik önyargıları var) Daws Hicks'in ve sonunda LSE'de akılcılığı kulaklarından fışkıran Hobhouse'un yanına geldi. Ve böylece Ginsberg hayatının ekstrapolasyonunu yaptı. Bu bakış açısıyla insanlık daha büyük bir akılcılığa ilerliyordu, alkolik Polonyalı köylüden T. L. Hobhouse ve Hampstead'de bir eve ulaşılacaktı.[5]
Gellner'ın Word and Things (1956) kitabındaki dilbilim felsefesi eleştirisi Ludwig Wittgenstein'ın son dönem çalışmaları ve J.L. Austin'in çalışmalarına odaklandı ve onları kendi yöntemlerini sorgulayamadığı için eleştirdi. Kitap Gellner'ın büyük beğeni toplamasını sağladı. 1961'de Organization and the Role of a Berber Zawiya başlıklı tezle doktorasını tamamladı ve sadece bir yıl sonra Felsefe, Mantık ve Bilimsel Yöntem Profesörü oldu. Thought and Change 1965'te yayımlandı ve State and Society in Soviet Thought (1988) kitabında Marksist rejimlerin liberalleştirilmesinin mümkün olup olmadığını inceledi.
1974 yılında Britanya Akademisi'ne seçildi. 1984 yılında Antropoloji Bölüm Başkanı olarak Cambridge Üniversitesi'ne geçti. William Wyse Profesörlük kadrosunu aldı ve King's College, Cambridge üyesi oldu. Burada öğrencileriyle bira içip satranç oynadığı rahat bir ortama erişti. Oxford Ulusal Biyografi Sözlüğü tarafından "parlak, güçlü, ciddiyetsiz, haylaz, bazen sapkın, keskin zekalı ve ironi sevdalısı" olarak nitelendirildi. Öğrencileri arasında sevilmesiyle ünlüdür. Onlara ders vermek için gönüllü olarak fazladan çalışırdı. Mükemmel bir konuşmacı ve yetenekli bir öğretmen olarak kabul edilirdi.
Plough, Sword and Book (1988) başlıklı eserinde tarih felsefesini inceledi ve Conditions of Liberty (1994) kitabında sosyalizmin çöküşünü açıklamaya çalıştı. 1993'te komünizmden kurtulan Prag'a döndü ve yeni kurulan Orta Avrupa Üniversitesi'nde çalışmaya başladı. Burada Amerikan hayırsever milyarder George Soros tarafından finanse edilen bir program olan Milliyetçilik Araştırma Merkezi'nin başkanı oldu. Doğu ve Orta Avrupa'daki ülkelerde komünizmden çıktıktan sonra yükselen milliyetçilik üstüne çalıştı.[6] 5 Kasım 1995'te Budapeşte'deki bir konferanstan döndükten sonra kalp krizi geçirdi ve Prag'daki evinde 70. yaş gününden bir ay önce öldü.
Gellner tartışmalı mizah anlayışı ile dikkat çekti. Kızı Sarah Gellner, babasının en sevdiği şakalardan birinin "Yaz boyunca tecavüz, tecavüz, tecavüz," olduğunu söyledi ve ekledi: "Babamın feministlerden daha az sevdiği bir şey varsa, o da eşcinsel erkeklerdir."[7]
Gellner, 1959'da yayımlanan ilk kitabı Words and Things ile gündelik dil felsefesine (veya tercih ettiği şekilde "dilbilim felsefesine") yönelik şiddetli saldırısından dolayı kendi alanından filozofların yanı sıra disiplinin dışındakiler arasında şöhret ve hatta kötü bir ün kazandı. Gündelik dil felsefesi, şu ya da bu şekilde (filozoflar herhangi bir birleşik okulun bir parçası olduklarını inkâr etseler de) Oxbridge'deki baskın yaklaşımdı. Dilbilim felsefesinin güçlü ideolojik tutumu ile ilk defa Balliol'de karşılaştı:
O zamanlar genelgeçer düşüncenin en iyi tanımı dilbilimsel felsefeydi. Wittgenstein'dan ilham alan bu felsefe gittikçe kristalleşiyordu ve bana tamamen ve kesinlikle yanlış geliyordu. Wittgenstein'ın temel fikri toplum gelenekleri dışında sorunların genel bir çözümünün olmamasıydı. Toplumlar en önemli şeydi. Fikirlerini bu şekilde belirtmedi ama bu kapıya çıkıyordu. Ve bunun toplumların dengesiz ve izole olmadığı bir dünyada hiçbir anlamı yoktu. Buna rağmen, Wittgenstein bu fikri satmayı başardı ve bu fikir tartışmasız bir vahiy gibi hevesle kabul edildi. Günümüzde insanların o zamanki atmosferi anlaması çok zor. Bu o zamanlar vahiy seviyesindeydi. Şüphe duyulmuyordu. Bu düşünceyle karşılaştığım ilk anda her şey açıktı. Yine de ilk başta eğer tüm çevreniz ve tanıdığınız parlak kişiler bir şeyin doğru olduğunu düşünüyorsa yanlış düşündüğünüzü, bir şeyleri anlamadığınızı ve onların haklı olduğunu düşünebilirsiniz. Ve böylece bu fikri daha derinlemesine inceledim; doğru anladığım ve çöp olduğu sonucuna vardım ki zaten öyleydi.[5]
Words and Things Ludwig Wittgenstein, J.L. Austin, Gilbert Ryle, Antony Flew, P.F. Strawson ve diğer felsefecilerin çalışmalarını şiddetle eleştirir. Ryle (editörü olduğu) felsefe dergisi Mind'da kitap üstüne bir eleştiri yazmayı reddetti ve Bertrand Russel (kitapta yazılanları onaylayan bir önsöz yazmıştı) The Times'a gönderdiği bir mektupta bu durumu protesto etti. Ryle'den bir yanıt geldi ve uzun bir yazışma yaşandı.[8]
1950'lerde Gellner sosyal antropolojiye karşı büyük sevgisini keşfetti. Max Planck Sosyal Antropoloji Enstitüsü Müdürü Chris Hann, Bronisław Malinowski'nin sert burunlu deneyciliğinin ardından Gellner'ın sonraki 40 yıl boyunca alana büyük katkıları olduğunu yazdı. Gellner'ın katkılarını "akrabalık analizinin konsept eleştirisinden Fas'taki kabilelerde devlet dışındaki siyasi düzenin anlaşılmasının çerçevesine (Saints of the Atlas, 1969); Sovyet Marksist antropologların çalışmalarının sempatik bir şekilde ifşa edilmesinden batı sosyal teorisindeki Durkheimcı ve Weberci geleneğin zarif sentezine ve 'insanlık tarihinin yapısının' büyük genişlemesinden etnik köken ve milliyetçiliğin çığır açan incelemelerine kadar (Thought and Change, 1964; Nations and Nationalism, 1983 [Uluslar ve Ulusçuluk])" şeklinde tanımladı. Ayrıca, çalışmalarına hayran kaldığı Faslı-Fransız sosyolog Paul Pascon ile bir dostluk geliştirdi.[9]
1983'te Gellner Nations and Nationalism (Uluslar ve Ulusçuluk) kitabını yayımladı. Gellner'e göre, "milliyetçilik temel olarak politik ve ulusal birimin uyumlu olması gerektiğini savunan siyasi bir ilkedir".[10] Gellner milliyetçiliğin sadece modern dünyada ortaya çıktığını ve sosyolojik bir zorunluluk haline geldiğini savunur. Eski zamanlarda (tarihin “tarımsal okur-yazarlık” aşamasında) yöneticiler, yönetilenler arasında kültürel homojenliğin oluşturulması için çok az teşvike sahipti. Ancak modern toplumda çalışma teknik hale gelir; kişi bir makineyi çalıştırmalı ve bunu yapmak için eğitim almalıdır. Kişisel olmayan, bağlamsız iletişime ve yüksek derecede kültürel standardizasyona ihtiyaç vardır.
Ayrıca, sanayi toplumu, sürekli bir büyüme olduğu gerçeğinin altını çizmektedir: farklı istihdam türleri vardır ve yeni beceriler öğrenilmelidir. Böylece, genel istihdam eğitimi özel iş eğitiminden önce gelir. Bölgesel düzeyde, örtüşen havza alanları (Alsace-Lorraine gibi) için rekabet vardır. Kaynaklar üstündeki hakimiyetini sürdürebilmesi ve hayatta kalabilmek için devlet ve kültür uyumlu olmalıdır. Milliyetçilik, bu nedenle, bir zorunluluktur.
<ref>
etiketi: "interview" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: Kaynak gösterme)
Akademik görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Jack Goody |
William Wyse Sosyal Antropoliji Profesörü Cambridge Üniversitesi 1984-1992 |
Sonra gelen: Marilyn Strathern |