Enver Gökçe Nedir?
Enver Gökçe Nedir?, Enver Gökçe Nerededir?, Enver Gökçe Hakkında Bilgi?, Enver Gökçe Analizi? Enver Gökçe ilgili Enver Gökçe ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Enver Gökçe ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Enver Gökçe Ne Anlama Gelir Enver Gökçe Anlamı Enver Gökçe Nedir Enver Gökçe Ne Anlam Taşır Enver Gökçe Neye İşarettir Enver Gökçe Tabiri Enver Gökçe Yorumu
Enver Gökçe Kelimesi
Lütfen Enver Gökçe Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Enver Gökçe İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Enver Gökçe Kelimesinin Anlamı? Enver Gökçe Ne Demek? ,Enver Gökçe Ne Demektir? Enver Gökçe Ne Demektir? Enver Gökçe Analizi? , Enver Gökçe Anlamı Nedir?,Enver Gökçe Ne Demektir? , Enver Gökçe Açıklaması Nedir? ,Enver Gökçe Cevabı Nedir?,Enver Gökçe Kelimesinin Anlamı?,Enver Gökçe Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Enver Gökçe Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Enver Gökçe Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Enver Gökçe Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Enver Gökçe Kelimesinin Anlamı Nedir? Enver Gökçe Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Enver Gökçe Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Enver Gökçe Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Enver Gökçe - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Enver Gökçe
Enver Gökçe Nedir? Enver Gökçe Ne demek? , Enver Gökçe Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Enver Gökçe Kelimesinin Anlamı? Enver Gökçe Ne Demek? Enver Gökçe Ne Demektir? ,Enver Gökçe Analizi? Enver Gökçe Anlamı Nedir? Enver Gökçe Ne Demektir?, Enver Gökçe Açıklaması Nedir? , Enver Gökçe Cevabı Nedir? , Enver Gökçe Kelimesinin Anlamı?
Bu maddede kaynak listesi bulunmasına karşın metin içi kaynakların yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir. (Haziran 2020) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Bu madde, Vikipedi biçem el kitabına uygun değildir. (Haziran 2020) |
Enver Gökçe | |
---|---|
Doğum | 1920 Kemaliye, Erzincan, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 19 Kasım 1981 (61 yaşında) Ankara, Türkiye |
Meslek | Şair |
Milliyet | Türkiye |
Tür | Toplumcu Gerçekçi Şiir |
Resmî site | |
Enver Gökçe (d. 1920, Kemaliye, Erzincan - ö. 19 Kasım 1981, Ankara); Türk şair, yazar ve çevirmen.[1][2]
Toplumcu gerçekçi şiir akımının mensubudur.[3]
1920 yılında Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı, Çit köyünde doğdu.
1929 yılında ailesiyle birlikte taşındıkları Ankara'da başladığı ilkokulda edebiyat düşkünü bir öğretmeni sayesinde okuma ve yazma sevgisi yüreğine düştü. 1935'te Cebeci Ortaokulu, ardından Ankara Gazi Lisesi sonrasında girdiği Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 1947 yılında mezun oldu.
Üniversitede okuduğu dönemde çeşitli dernek ve dergilerde çalıştı, Ülkü dergisinde düzeltmenlik yaptı. Yine bu dönemde ideolojik olarak sosyalist düşünceye yakınlaşmaya başladı; 1948'de antifaşist ve demokrat gençleri bir araya getiren ve merkezi Ankara'nın Ulus semtinde Denizciler Caddesinde olan Türkiye Gençler Derneği'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. Bu dernekteki faaliyetleri gerekçe gösterilerek üç arkadaşıyla birlikte Ankara Cezaevinde üç ay tutuklu kaldıktan sonra beraat etti.[4]
Üniversiteden mezun olduktan sonra öğretmen olarak atanması siyasi polisin engeline takıldığından, 1950'de iş bulduğu Yurtlar Müdürlüğü'nün İstanbul öğrenci yurtlarında çalışmaya başladı.
"51 Tevkifatı” denilen TKP’ye yönelik büyük operasyonda tutuklanan 187 kişi arasındaydı. İstanbul Sirkeci'deki Siyasi Şube, Sansaryan Han'ın tabutluklarında iki yıl boyunca çok ağır işkence gören ve işkence tehdidi altında yaşayan Enver Gökçe dahil 168 tutuklu, daha sonra Merkez Kumandanlığı’nın Harbiye’de bulunan Ceza ve Tutukevi’ne gönderildiler. TCK'nın 141. maddesine aykırı eylemde bulunmaktan açılan davada yargılamalar burada gizli celselerle sürdürüldü.[5] Gökçe mahkemede en yüksek cezayı alanlar arasında yer aldı, 7 yıla mahkum edildi, Ayrıca bu cezanın üçte biri kadar da sürgün cezası vardı.[6]
Fiziksel ve psikolojik sağlığını önemli ölçüde yok eden, pek çok şiirinin ve destanının, Yusuf ile Balaban'ın kaybolmasına neden olan tutukluluk, hapislik ve Sungurlu ve Ankara'daki sürgünlerin sonunda 1959'da işsiz ve yoksul kaldı.[7][8]
İstanbul ve Ankara'da yaşadığı acı deneyimler onun çok zor koşullar altında yaşamak zorunda kalacağı köyüne gitmesine neden oldu. Ağırlaşan hastalığı nedeniyle tekrar Ankara'ya dönmek zorunda kaldı. 1977'de kısa bir süre Bulgaristan'da tedavi gördü.
Son yıllarını Ankara'da Seyranbağları Huzurevinde geçirdi.[9]
Enver Gökçe, 19 Kasım 1981'de yeğeninin Ankara'daki evinde öldü.[10]
Enver Gökçe, öğrencilik yıllarında, Nurullah Ataç, Ahmed Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer'in de katkı verdiği dönemin ünlü Halkevleri yayını, Ülkü Dergisi'nde görev aldı. 1943'te ilk şiirleri Ağıt ve Bir Alıp Satıcı Gönül ve yazısı Çit Köyü de bu dergide yayımlandı.
Ant dergisinde yayımlanan Köylülerime şiiri ilgi topladı. Ant, Yağmur ve Toprak dergilerinin yayımında çalıştı. Daha sonra da şiirleri, 1940'lı yıllarda, Ant, Söz, Gün, Yağmur ve Toprak, Meydan, 1960'lı yıllarda şairin "yeniden keşfi"nin ardından, Türk Solu, Ant, nihayet 1970'lerde, Doğrultu, Yansıma, Yarına Doğru, Toplumcu Gerçekçiliğe Çağrı, Halkevi, Yapıt, Yaba, Yeni Adımlar, Türkiye Yazıları, Sanat Emeği gibi dergilerde yayımlandı.
DTCF'de Pertev Naili Boratav’ın öğrencisiydi, 1947'de mezuniyet tezi olan Eğin Türküleri türünün ilk örnekleri arasındadır.[11]
Türk dilinin tüm kolları, Türkmence, Kırgızca, Karaimce, Göktürk ve Oğuz lehçeleri, İstanbul ağzı üzerinde çalıştı. Divan Edebiyatı'nı uzmanlık derecesinde öğrendi. Pek çok halk öyküsünü, masalını, bu arada da, Dede Korkut Masalları'nı derleyerek bugünün Türkiye Türkçesine kazandırdı.
Dünya şairi Şili Komünist Partisi militanı Pablo Neruda'nın şiirlerinden seçmeler ilk kez, Enver Gökçe tarafından Türkçeye çevrilmiş ve 1959 yılında Türkiye'de yayımlandı. Bazı şiirleri Zülfü Livaneli, Timur Selçuk, Sadık Gürbüz, Kerem Güney ve Ahmet Kaya tarafından bestelendi.[12]
1977 yılında, Devrimci Sanatçılar Derneği tarafından banda kaydedilen, "Kendi Sesinden Yaşamı" ve "Kendi Sesinden, Seçtiği Şiirleri ve Pablo Neruda Çevirileri", sürekli güncellenen bir Enver Gökçe bibliyografyasının, Enver Gökçe üzerine yazılanları ve kendi ürünlerini içeren bir kitaplığın bulunduğu, belgelerin, Enver Gökçe'nin fotoğraflarının ve Enver Gökçe'nin kendi çektiği bazı fotoğrafların izlenebildiği, envergokce.org web sitesinde dinlenebilmektedir.
Enver Gökçe'nin bazı kişisel eşyaları köyünde, köylüleri tarafından anısına kurulan Enver Gökçe Müzesinde sergilenmektedir.[13][14]
Özgür Öyküşiir Dergisi tarafından Enver Gökçe Toplumcu Gerçekçi Şiir Ödülü verilmektedir.[15]
Usta Nazar (DTCF, 1946) ve Şehzade ve Üç Turunçlar (DTCF, 1946?) masalları Dost yayınları tarafından 1960'lı yıllarda yayımlanan masallar dizisinde imzasız olarak yer aldı. Şairin ölümünden sonra İlhan Başgöz'ün uyarısıyla, Yaba yayınları tarafından 1984 (Şehzade ve Üç Turunçlar) ve 1985 (Usta Nazar) yıllarında çıkartılmakta olan iki aylık, Yaba Öykü kitapçıklarında bu kez şairin imzasıyla yer aldı. Yaba Yayınları daha sonra (2015), Enver Gökçe'nin elde olan tüm masallarını dört kitapçık halinde (Öksüzoğlan, Altın Top, Cimri ile Cömert, Nalıncı Padişah) yayımladı.
Yusuf ile Balaban Destanı (şiir/destan), Dünya Masal ve Efsaneleri (çeviri). Ve tutuklamalarda, gözaltılarda, aramalarda kaybolan, yok edilen sayısı bilinmeyen şiirler, yazılar, çeviriler.