Endülüs Nedir?
Endülüs Nedir?, Endülüs Nerededir?, Endülüs Hakkında Bilgi?, Endülüs Analizi? Endülüs ilgili Endülüs ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Endülüs ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Endülüs Ne Anlama Gelir Endülüs Anlamı Endülüs Nedir Endülüs Ne Anlam Taşır Endülüs Neye İşarettir Endülüs Tabiri Endülüs Yorumu
Endülüs Kelimesi
Lütfen Endülüs Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Endülüs İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Endülüs Kelimesinin Anlamı? Endülüs Ne Demek? ,Endülüs Ne Demektir? Endülüs Ne Demektir? Endülüs Analizi? , Endülüs Anlamı Nedir?,Endülüs Ne Demektir? , Endülüs Açıklaması Nedir? ,Endülüs Cevabı Nedir?,Endülüs Kelimesinin Anlamı?,Endülüs Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Endülüs Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Endülüs Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Endülüs Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Endülüs Kelimesinin Anlamı Nedir? Endülüs Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Endülüs Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Endülüs Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Endülüs - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Endülüs
Endülüs Nedir? Endülüs Ne demek? , Endülüs Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Endülüs Kelimesinin Anlamı? Endülüs Ne Demek? Endülüs Ne Demektir? ,Endülüs Analizi? Endülüs Anlamı Nedir? Endülüs Ne Demektir?, Endülüs Açıklaması Nedir? , Endülüs Cevabı Nedir? , Endülüs Kelimesinin Anlamı?
Bu maddenin tarafsızlığı konusunda kuşkular bulunmaktadır. (Ağustos 2021) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
İspanya tarihi |
---|
Endülüs (Arapça: الأندلس al-andalus), 711-1492 yılları arasında İber Yarımadası'nda Arapların etkisi altında bulunan bölgelere verilen isimdir. Müslümanların İber Yarımadası'ndaki varlığı en son Moriskoların 1609 yılında İspanya'dan sınır dışı edilmesiyle son bulmuştur.
Başkenti Şam'da bulunan Emevî Devleti, 7. yüzyılda Kuzey Afrika'yı ele geçirmişti. 8. yüzyılın başında Emevî Devleti'nin Kuzey Afrika'daki valisi olan Musa Bin Nusayr, Emevî Halifesi Velid Bin Abdülmelik'in desteğiyle bir Berberî kumandan olan Tarık bin Ziyad'ı Cebelitarık Boğazı'nı geçirerek İber Yarımadası'na gönderdi. O zamanlar İber Yarımadası Germen asıllı bir ulus olan Vizigotların elindeydi ve başkentleri Toledo kentinde bulunuyordu. Tarık bin Ziyad'ın savaşta bozguna uğramaması için geri dönüş olasılığını kaldırmak üzere kendi gemilerini yaktırdığı belirtilir. Tarık Bin Ziyad, Vizigot kralı Rodrigo'yu yenilgiye uğratınca krallık yıkıldı ve İber Yarımadası'nın güney kısımları kısa bir süre içinde Müslümanların eline geçti.
750 yılına kadar Endülüs Emevîleri'nin gönderdiği valiler tarafından yönetildi. 750 yılında Abbasîler, Bağdat'ta halifeliklerini ilan ettiler ve Emevî hanedanından Abdurrahman bin Muaviye, Endülüs'e kaçarak kendisini Emevî emiri ilan ederek Córdoba (Kurtuba) kentini kendine başkent yaptı.
Bu dönem Endülüs'ün en parlak dönemi olarak bilinir. Córdoba şehri, Bağdat ve Kahire'den sonra Dünya'nın üçüncü önemli bilim merkezi haline geldi. Yine o dönemde Avrupa genelinde okuma yazma yeterince yaygın değilken Endülüs'te halkın çoğu okuma yazma biliyordu. Şehircilik ve şehir kültürü döneminin önüne geçmiştir. Kültürel farklılıkların zenginlik olarak algılandığı bir çağdır. Endülüslerin egemenliği altındaki topraklarda Sefarad Yahudileri bugün İspanya’daki Yahudi kültürünün altın çağı olarak adlandırılan çağlarını yaşamışlardır.
10. yüzyıl başlarında Abbasilerin gücü azalmaya başlamış, Mısır'daki Fatımîler de kendilerini halife ilan etmişlerdi. Böylece İslam dininin önderliği bölünmüş oldu. Bu ortamda Endülüs Emiri III. Abdurrahman, 16 Ocak 929 tarihinde kendisini halife ilan etti. Endülüs Emevîlerinin başarıları 11. yüzyıl başlarına kadar devam etti. 1031 yılındaysa halifelik ve devlet Kastilya Krallığı'na karşı alınan yenilgiler ve iç karışıklıklar sebebiyle yıkıldı.
Endülüs Emevî Devleti'nin son halifesi olan III. Hişâm, 1031 yılında öldüğünde Endülüs toprakları çok sayıda bağımsız devletçiklere bölündü. Bu devletçikler hem kendi aralarında çarpışmaya başladılar, hem de İspanya'nın Hristiyan devletçiklerinin de saldırılarıyla karşı karşıya kaldılar. Bâzı tavfa devletleri para karşılığı Hristiyan şövalyeleri de ordularında kullandılar. Örneğin El Cid (Arapça'daki El-Seyid adından gelir) adıyla tanınan Rodrigo Díaz de Vivar, bunların en ünlüleri arasında yer alır. Bu karmaşık durum, Reconquista'yı hızlandırdı ve İspanya'da İslâm'ı zayıflattı.
Aslen Kuzey Afrika kökenli bir hanedan olan Murabıtlar, Endülüs Emevîlerinin parçalanmasını izleyen karışıklık döneminde düzenli bir askerî güce sahip olmalarının da verdiği avantajla kısa sürede İber Yarımadasının Müslüman bölgelerinin çoğunu ele geçirdiler. 1090 ve 1147 yılları arasında bugünkü İspanya'nın büyük bölümü ve Kuzey Afrika'daki bâzı toprakları denetimleri altında tutarak güçlü bir devlet düzeni teşkil ettiler. İlk başlarda güçlerini korusalar da sonraları Hristiyan İber halklarının saldırıları ve Kuzey Afrikalı diğer toplulukların çıkarttığı ayaklanmalar yüzünden güçleri gün geçtikçe tükenen Murabıtlar, kendileri gibi Kuzey Afrika kökenli bir halk olan Muvahhidlerin saldırıları sonucu onların egemenliği altına girerek siyasi hâkimiyetlerini kaybettiler.
Muvahhidler gene Kuzey Afrika kökenli bir Müslüman hanedan olup Murabıtlar Devletini yıkarak onların yerine geçtiler. 1146 ve 1248 yılları arasında bugünkü İspanya topraklarının bir kısmının yanı sıra Kuzey Afrikadaki bazı toprakları da denetimi altında tuttular ancak Hristiyan saldırıları ve bazı iç karışıklıklar sonucu 1248'de yıkıldılar. Bu devletin yıkılışının ardından egemenliğindeki topraklarda bağımsız emirliklerden başka bir şey kalmamıştır.
1492'de Beni Ahmer Devletinin yıkılışı ile İspanya'daki 781 yıllık İslam varlığı sona erdi.
İspanya kralı III. Felipe 22 Eylül 1609 tarihli bir fermanla 1610-1614 yılları arasında Müdeccenleri İspanya'dan kovdu. Çoğu cami, kümbet, medrese, köşk, saray ve eşsiz yapılar yıkıldı veya tahrip edildi. Müslümanlar kadın, çocuk fark etmeksizin katledildi veya İspanya dışına göç etmeye zorladı. 300.000 kadar Müdeccen, vatanlarını terk ettiler. Böylece Müslümanların İspanya'daki izi büyük oranda silinmiş oldu.
Endülüs medeniyeti, birçok açıdan çağını ve sonrasını etkilemiştir. Endülüs dönemi aynı zamanda İspanya'daki Yahudi kültürünün altın çağının da var olmasını sağlamıştır.
Döneminde Dünya'nın en önemli kütüphanelerinden biri hâline gelen Granada'daki 1 milyon cilt kitap Babü'r-Remle Meydanı'nda yakılmıştır.
Endülüs'te ortaya çıkan edebiyat, Endülüs edebiyatı olarak adlandırılmaktadır. Arapların İber Yarımadasında gerçekleştirdikleri fetihlerin ardından, Endülüs'te Arapça konuşan ve Arapça ürün veren edebiyatçıların meydana getirdiği kuvvetli bir edebiyat geleneği ortaya çıkmıştır.