Doğalcılık (felsefe) Nedir?
Doğalcılık (felsefe) Nedir?, Doğalcılık (felsefe) Nerededir?, Doğalcılık (felsefe) Hakkında Bilgi?, Doğalcılık (felsefe) Analizi? Doğalcılık (felsefe) ilgili Doğalcılık (felsefe) ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Doğalcılık (felsefe) ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Doğalcılık (felsefe) Ne Anlama Gelir Doğalcılık (felsefe) Anlamı Doğalcılık (felsefe) Nedir Doğalcılık (felsefe) Ne Anlam Taşır Doğalcılık (felsefe) Neye İşarettir Doğalcılık (felsefe) Tabiri Doğalcılık (felsefe) Yorumu
Doğalcılık (felsefe) Kelimesi
Lütfen Doğalcılık (felsefe) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Doğalcılık (felsefe) İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Doğalcılık (felsefe) Kelimesinin Anlamı? Doğalcılık (felsefe) Ne Demek? ,Doğalcılık (felsefe) Ne Demektir? Doğalcılık (felsefe) Ne Demektir? Doğalcılık (felsefe) Analizi? , Doğalcılık (felsefe) Anlamı Nedir?,Doğalcılık (felsefe) Ne Demektir? , Doğalcılık (felsefe) Açıklaması Nedir? ,Doğalcılık (felsefe) Cevabı Nedir?,Doğalcılık (felsefe) Kelimesinin Anlamı?,Doğalcılık (felsefe) Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Doğalcılık (felsefe) Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Doğalcılık (felsefe) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Doğalcılık (felsefe) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Doğalcılık (felsefe) Kelimesinin Anlamı Nedir? Doğalcılık (felsefe) Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Doğalcılık (felsefe) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Doğalcılık (felsefe) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Doğalcılık (felsefe) - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Doğalcılık (felsefe)
Doğalcılık (felsefe) Nedir? Doğalcılık (felsefe) Ne demek? , Doğalcılık (felsefe) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Doğalcılık (felsefe) Kelimesinin Anlamı? Doğalcılık (felsefe) Ne Demek? Doğalcılık (felsefe) Ne Demektir? ,Doğalcılık (felsefe) Analizi? Doğalcılık (felsefe) Anlamı Nedir? Doğalcılık (felsefe) Ne Demektir?, Doğalcılık (felsefe) Açıklaması Nedir? , Doğalcılık (felsefe) Cevabı Nedir? , Doğalcılık (felsefe) Kelimesinin Anlamı?
Natüralizm ya da doğalcılık; felsefe, sanat ve edebiyatta doğal Dünya'yı temel alan çeşitli akımlara verilen ortak ad. Bu akımların takipçilerine natüralist denir. Bunun yanı sıra doğa tarihi ile uğraşan bilim insanlarına da natüralist denir.[1]
Doğalcılığa göre doğanın, nesnel yasalar uyarınca işleyen bir düzeni vardır. Gözlem ve deneye dayalı bilimler, işte bu yasalar sayesinde doğa ile ilgili her alanda sağlam, kesin bilgilere ulaşabilir. Doğalcılık, doğa bilimlerinin sanata ve edebiyata uygulanmasıyla ortaya çıkmıştır. Doğalcı anlayışa göre gerçek olduğu gibi yansıtılmalı, yaşamın kaba ve bayağı sayılarak ele alınmayan yönleri de işlenmelidir.
Doğalcı anlayışa göre birey, içinde yetiştiği toplumsal ve doğal çevrede biçimlenir. Ekonomik ve toplumsal baskılar altında ezilen bireyler, içlerinden gelen güçlü dürtülerle hareket ederler. Alın yazılarını belirleyebilme gücünden uzak olduklarından davranışlarından da sorumlu tutulamazlar.
Natüralizm iki farklı felsefî görüşte incelenir:
Felsefi natüralizme ait ilk düşünce ve varsayımlara Sokrates'ten önceki İyonya'lı filozofların eserlerinde rastlanır.
Bilimin babası kabul edilen Miletli Thales tabiat olaylarını doğaüstü nedenlere girmeksizin açıklayan ilk filozoflardandır. Bu erken dönem filozofları natüralizmin temellerini atan deneysel araştırma prensiplerine katkıda bulundular.[5]
Orta Çağ'ın sonlarına doğru olayları doğal nedenlere bağlamak hristiyan filozofların tipik özelliği haline geldi. Skolastik düşünürler ise bir taraftan yaratıcının olaylara doğrudan müdahalesi ihtimaline kapıyı açık bırakmalarına rağmen bir taraftan da tabiat olaylarının arkasında bilimsel açıklamalar aramaktansa mucize arayışlarına giren çağdaşlarını hakir görmeye başladılar.
17. yüzyıl felsefesinde Descartes'ın "Cogito ergo sum" düşüncesiyle ulaştığı "Tanrı" idesi, Descartes'ın idealist bir filozof olarak da isimlendirilmesine sebep olmuştur. İşte Descartes'ın bu idealizmine karşı, naturalist bir bakışla Thomas Hobbes çıkmıştır. Dolayısıyla 17. yy'da naturalizmin temsilcisi olmuştur.
Görsel sanatlarda Doğalcılık, doğanın olduğu gibi betimlenmesi biçiminde ortaya çıktı. Gerçekte ilk Doğalcı yapıtları, Eski Yunanistan'da, klasik dönem sanatçılarının verdiği söylenebilir. Rönesans sanatçıları, bir bakıma bu anlayışı yeniden canlandırdılar. 17. yüzyılda yaşayan Doğalcı ressamlar doğayı, güzelliği ve çirkinliğiyle olduğu gibi yansıtmakta birleşiyorlardı. Doğalcı terimi de ilk kez bu yüzyılda kullanıldı. İngiliz manzara ressamı John Constable, 1830'larda doğanın tüm yönleriyle, olduğu gibi betimlenmesi gerektiğini savundu. Constable’ın etkisinde kalan Fransız Barbizon ressamları, yeni Avrupa Doğalcılık'ının manzara resmindeki temsilcileriydi. Bu yıllarda Jean-Baptiste Camille Corot, Alfred Sisley, Camille Pissarro ve Claude Monet de Doğalcı yapıtlar verdiler. 19. yüzyılın sonuna doğru Doğalcılık Alman ressamları üzerinde de etkisini gösterdi. ABD'de ise Doğalcılık 19. yüzyılda, Gerçekçilik’le iç içe gelişti.
Edebiyatta Doğalcılık, 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa'da doğdu. Bu akımın kuramsal temellerini Fransız Hippolyte Taine'in oluşturdu. Taine'in düşüncelerinden etkilenen Goncourt Kardeşler, ilk Doğalcı roman olan Germinie Lacerteux‘u (1864) yazdılar. Ama edebiyatta Doğalcılık asıl anlatımını, Emile Zola'nın Le Roman expérimental (1880; "Deneysel Roman") adlı deneme yazılarında buldu. Goncourt Kardeşler’den etkilenen Zola'ya göre romancı, olguları yalnızca saptayarak yazmakla yetinen bir gözlemci değil, roman kişilerinin iç dünyalarını, duygusal ve toplumsal olguları bir dizi deneyden geçiren bir deneycidir. Doğalcılık'ın öngördüğü yöntemlere Zola kadar sıkı sıkıya bağlı kalmış çok az yazar vardır. Ama bir süre sonra, ünlü öykücü Guy de Maupassant, romancı Joris-Karl Huysmans, Alman oyun yazarı Gerhart Hauptmann, Portekizli romancı José Maria Eça de Queirós bu akımdan etkilenerek yazmışlardır.
Doğalcı yazarlar, nesnel gerçekleri yazdılar ve idealleştirmeye karşı çıktılar. Yaşamın acımasız ve kaba yanlarını da yansıttılar. Kalıtıma ilişkin görüşlerinin etkisiyle, güçlü tutkuların pençesinde kıvranan basit tipleri ele alarak işlediler. Doğalcı yazarlar, çevrenin birey üzerinde ezici bir etkisi olduğuna inanıyorlardı. Bundan dolayı yapıtlarında, iç karartıcı mekânları, gecekondu semtlerini ve yeraltı dünyasını bir belgesel diliyle işlediler. Avrupa edebiyatında Doğalcılık'ın etkileri zayıflamaya başladığı bir dönemde ABD'de, Stephen Crane, Frank Norris ve Jack London bu anlayışla yazdılar. Theodore Dreiser, ABD'de Doğalcılık'ı doruğa ulaştırdı. James T. Farrell'ın Studs Lonigan (1932-35) başlıklı üçlemesi son Doğalcı yapıtlar oldu.
Türk edebiyatına Doğalcılık, deneye dayalı bilimlerin ateşli savunucusu Beşir Fuad’ın etkisiyle girdi. Beşir Fuad roman ya da öykü yazarı değildi, ama bazı yapıtlarında Doğalcılığın temel ilke ve yöntemlerini savunarak dönemin romancı ve öykücülerini etkiledi. Türk edebiyatının ilk Doğalcı romanı, 1891'de Ahmed Midhat Efendi’nin yazdığı Müşahedat‘tır ("Gözlemler"). Bu akımın Türk edebiyatındaki ilk önemli temsilcisi ise Hüseyin Rahmi Gürpınar’dır. Gürpınar Doğalcılık'a, Mürebbiye (1899) adlı romanında kahramanlardan birinin ağzından bu akımın ne olduğunu anlatacak kadar önem vermiştir. Ben Deli miyim? (1925) adlı romanı müstehcen bulunarak dava açılınca yazar, "gerçek öykücülük, tüm bilimleri, fenleri kapsayan, her kötülüğü, her hastalığı, her gizli fesadı, yarayı aydınlığa çıkaran yüce bir güçtür" diyerek duruşmada kendisini ve Doğalcılık anlayışını savunmuştur.
Doğalcılık, kısa ömürlü bir akım olmakla birlikte Gerçekçiliğin zenginleşmesini, yeni konuların bulunmasını, biçime öncelik tanımayan ve yaşama yakın olan bir anlatımın gelişmesini sağladı.