Beni Kureyza Muharebesi Nedir?
Beni Kureyza Muharebesi Nedir?, Beni Kureyza Muharebesi Nerededir?, Beni Kureyza Muharebesi Hakkında Bilgi?, Beni Kureyza Muharebesi Analizi? Beni Kureyza Muharebesi ilgili Beni Kureyza Muharebesi ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Beni Kureyza Muharebesi ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Beni Kureyza Muharebesi Ne Anlama Gelir Beni Kureyza Muharebesi Anlamı Beni Kureyza Muharebesi Nedir Beni Kureyza Muharebesi Ne Anlam Taşır Beni Kureyza Muharebesi Neye İşarettir Beni Kureyza Muharebesi Tabiri Beni Kureyza Muharebesi Yorumu
Beni Kureyza Muharebesi Kelimesi
Lütfen Beni Kureyza Muharebesi Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Beni Kureyza Muharebesi İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Beni Kureyza Muharebesi Kelimesinin Anlamı? Beni Kureyza Muharebesi Ne Demek? ,Beni Kureyza Muharebesi Ne Demektir? Beni Kureyza Muharebesi Ne Demektir? Beni Kureyza Muharebesi Analizi? , Beni Kureyza Muharebesi Anlamı Nedir?,Beni Kureyza Muharebesi Ne Demektir? , Beni Kureyza Muharebesi Açıklaması Nedir? ,Beni Kureyza Muharebesi Cevabı Nedir?,Beni Kureyza Muharebesi Kelimesinin Anlamı?,Beni Kureyza Muharebesi Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Beni Kureyza Muharebesi Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Beni Kureyza Muharebesi Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Beni Kureyza Muharebesi Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Beni Kureyza Muharebesi Kelimesinin Anlamı Nedir? Beni Kureyza Muharebesi Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Beni Kureyza Muharebesi Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Beni Kureyza Muharebesi Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Beni Kureyza Muharebesi - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Beni Kureyza Muharebesi
Beni Kureyza Muharebesi Nedir? Beni Kureyza Muharebesi Ne demek? , Beni Kureyza Muharebesi Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Beni Kureyza Muharebesi Kelimesinin Anlamı? Beni Kureyza Muharebesi Ne Demek? Beni Kureyza Muharebesi Ne Demektir? ,Beni Kureyza Muharebesi Analizi? Beni Kureyza Muharebesi Anlamı Nedir? Beni Kureyza Muharebesi Ne Demektir?, Beni Kureyza Muharebesi Açıklaması Nedir? , Beni Kureyza Muharebesi Cevabı Nedir? , Beni Kureyza Muharebesi Kelimesinin Anlamı?
Beni Kureyza Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
İslamiyet'in İlk Savaşları | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Müslümanlar | Beni Kureyza | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Muhammed Ali bin Ebu Talib | |||||||
Çatışan birlikler | |||||||
3000 piyade, 30 atlı | - |
Beni Kureyza Muharebesi veya Beni Kureyza Gazvesi (Arapça: غزوة بني قريظة, Ghazwat Benî Qariza),[1] 627 yılında İslam peygamberi Muhammed'in güçleri ile Medineli Yahudi kabilesi Benî Kurayza güçleri arasında gerçekleşen savaştır. Savaş, Müslümanların zaferiyle sonuçlanmıştır.[2]
Benî Kaynuka ve Benî Nadîr kabilelerinin sürgün edilmesinden sonra Medine’de kalan son Yahudi kabilesi Benî Kurayza, 622'de düzenlenen Medine Antlaşması'na göre, şehri Müslümanlar ile birlikte savunmaya katılması gerektiği hâlde Hendek Savaşı'nda (627) bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş ve bazı kaynaklara göre de karşı tarafta, Müslümanlara karşı mücadele etmişlerdi. Buna ilaveten, kabile, Medine’den sürgün edildikten sonra Hayber Kalesi'ne yerleşen Benî Nadîr kabilesiyle ittifak kurmuştu.
Muhammed, Hendek Muharebesi'nin ardından, miladi 15 Nisan 627 tarihinde, kendisine bağlı güçlere silahlarını bırakmamalarını ve o günkü ikindi namazını Benî Kurayza topraklarında kılmalarını emretti.[3] Kendisi de zırhını giyip silahlarını kuşanarak oraya gitti. Kabilenin yaşadığı alanın önünde mevzilenen Müslüman güçler, düşmanlarından silahlarını bırakmalarını ve ardından kalelerinden inerek teslim olmalarını talep etti. İstekleri Yahudiler tarafından reddedilince savaş başladı.[4]
Müslümanlar, 3.000 piyade ve 36 süvariden oluşurken, Benî Kurayzalıların (400-900 arasında verilen sayılar olmakla birlikte) 600-700 arasında olduğu düşünülmektedir. Karşılıklı ok ve taş atışlarıyla 15 veya 25 gün devam eden kuşatmadan sonra kaynakları tükenmeye başlayan kabile, önce mal ve silahlarını bırakıp birer deve yükü eşya ile Medine’den ayrılmayı önerdilerse de Muhammed bunu kabul etmedi ve sadece kayıtsız şartsız teslim olabileceklerini söyledi. Başlarına gelecekleri anlayan kabilenin ileri gelenleri, bir süre daha beklenen Benî Nadîr'in yardımının gelmeyeceğini anlayınca aman dileyerek koşulsuz şartsız teslim olmak istediler. Bu istek, olabilecekler hakkında Yahudileri kuşkuya düşürdü; çünkü daha önceden Benî Kaynuka kabilesi için benzer bir şekilde katliam emri verilmişti.[kaynak belirtilmeli] Ancak Hazrecliler, müttefikleri Benî Kaynuka Yahudileri için aracı olup onları ölüm cezasından kurtarmışlardı.[kaynak belirtilmeli] Bunu dikkate alarak Evs kabilesi de Muhammed’e gelip ondan müttefikleri olan Benî Kurayza’ya iyi davranılmasını istediler.[kaynak belirtilmeli]
Bu durumda, eski dost ve müttefikleri olan Evs kabilesinden Sa’d bin Muâz’ı hakem ilan ederek vereceği hükme razı olup tamamen teslim oldular.[5] Hakemlik geleneği Arap kültüründe bulunuyordu ve İslam'ın sonraki dönemlerinde de işlevsel olarak başvurulan bir yöntemdi.
Sa’d bin Muâz, hakem olarak, savaşacak güçte olanların öldürülmesine, kadın ve çocukların esir edilerek Müslümanlar arasında paylaştırılmasına, mallarının ganimet olarak alınmasına karar verdi. Muhammed'in de, hem ihanetin cezasının ölüm olduğunu bildiren Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat’a uygun olan (Tesniye, 20:10-15), hem de Müslümanların kutsal kitabı Kur'an'ın "bozguncular" için öngördüğü ayetlere (Mâide, 5:33-34) uygun olarak bu kararı uyguladığı söylenmektedir. Medine'nin pazar yerinde hendekler kazdırıldığı ve hendek içinde 800 kadar yetişkin Yahudi erkeğin kafaları kesilmek suretiyle toplu bir idamın gerçekleştirildiği iddia edilir. Bu işlemin de üç veya dört gün sürdüğü rivayet edilir.[4][8] Söylenenlere göre, sadece kuşatma sırasında İslam’ı seçen dört savaşçı idamdan kurtulmuştur.
Muhammed, ailesindeki tüm erkeklerin ölümünden sonra esir-cariye durumuna düşenlerden olan Reyhâne bint Zeyd'i kendi payına aldı ve kocası Benî Kurayzalı Hakem'in (Abdülhakem) idamından sonra onu karısı yapmak istedi; ancak Reyhâne bunu istemedi. Reyhâne bint Zeyd ile Muhammed'in arasında geçenler, kaynaklara göre farklılıklar göstermektedir. Ancak konu üzerinde kesinlik olmasa da birçok kaynağın ortak görüşü, Reyhâne bint Zeyd'in Kur'an'ın örtünme kuralına açıkça karşı geldiği ve Muhammed'in eşi olacağına cariye olarak kalmayı tercih ettiğidir.[9]
Bu olayın bazı Müslümanları dehşete düşürdüğü ifade edilmekte, ancak ayetlerde bunun gerekliliği üzerinde durulduğu söylenir; ve bu söylemlerin bu olayı kastettiği iddia edilir.
Allah, ehl-i kitap'tan onlara destek verenleri kalelerinden indirdi, kalplerine korku saldı; artık onların bir kısmını öldürüyorsunuz, bir kısmını da esir alıyorsunuz. Onların topraklarını, evlerini, mallarını, o zamana kadar ayak basmadığınız bir toprağı size Allah miras bıraktı. Allah her şeye kâdirdir. (Kur'an, Ahzâb Suresi, 26-27)
Bu hikâyelerin doğruluğu Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu gibi araştırmacılar tarafından şüphe ile karşılanmaktadır. Hadis ve siyer kaynaklarında Muhammed'in hayatı ile hiçbir bağlantısı olmayan hikâyelerin, Muhammed'in hayat hikâyesine birtakım değişiklikler yapılarak eklemlenmiş olabileceği sıklıkla dile getirilen konulardandır.
Bu görüşlere göre; İslam çölde çok tanrılı putperestler arasında değil, Yahudi ve Hristiyan metinlerinin iyi bilindiği bir ortamda yükseldi. "Kafirler" putperest müşrikler değildi, ancak polemik olarak tektanrıcılıktan biraz sapmış olarak kabul edilen tektanrıcılardı.[10] Müslümanlar ve Yahudiler arasındaki bağlantı, İslam'ın ilk dönemlerinde çok yakındı. Yahudiler de "inananlar" olarak adlandırılırdı ve ümmetin bir parçasıydı. Örneğin, Medineli Yahudi kabilesi Beni Kurayza'nın katledilmesine ilişkin hikâye gibi bazı Yahudi karşıtı metinler, İslam'ın Yahudilikten ayrıldığı zamanda, yani Muhammed'den çok sonra (100-150 yıl sonra) ortaya çıktı.[11]
Sünni Müslüman âleminde; hadislere, rivayetlere ve Muhammed'den yaklaşık 100-130 yıl sonra bazı Arap ve Yahudi kökenli tarihçilerin iddia ettiklerine dayandırılan bu olayı ciddi bir şekilde kabul edenler bulunmaktadır. TDV İslam Ansiklopedisi'nde söz konusu olay, buna yakın bir şekilde anlatılır; Beni Kurayzalıların Medine Sözleşmesi'ne ve Müslümanlara ihanet ettikleri, kuşatma sırasında aralarında bir hakem seçerek Tevrat'a uygun bir şekilde bir hüküm verilip ardından erkeklerin kafaları kesilmek suretiyle idamın yapıldığı ifade edilmektedir. Bu da çoğu Sünni kesim tarafından genellikle kabul edilir.[1][12]
Fakat bunların yanında, bu olayı kabul etmeyen, hatta ciddi bir biçimde eleştiren, tartışan ve yeren birçok Müslüman kişi de vardır. İlahiyatçı Mustafa İslamoğlu, MS 73-74 civarında İsrail'in güneyindeki Masada'da gerçekleşen toplu Yahudi intiharının, bir Yahudi torunu olan İbn-i İshak tarafından çarpıtılarak "Beni Kureyza" şeklinde ortaya atılmış yersiz bir iddia olduğunu söylemektedir. Söz konusu bu olay tarihte, Romalılara teslim olmak istemeyen Masada'daki 960 kadar Yahudinin intiharıyla sonuçlanır.[13][14] Romalı general Lucius Flavius Silva liderliğindeki 8000 Romalı asker Masada'yı kuşattıktan sonra, kazanma şanslarının kalmadığını anlayan Yahudiler, kurtuluş ümitlerinin tükendiği bir anda, aralarından silah kullanmayı bilen 10 kişiyi, kendilerini öldürmeleri için görevlendirirler. Kural gereği bu 10 kişi, diğer 950 kişiyi öldürdükten sonra, birbirlerini de öldürerek kimse hayatta kalmaksızın toplu bir intihar gerçekleştireceklerdir.[15] Toplu intihardan sadece 2 kadın ve 5 çocuk hayatta kalmıştır.[15] Mustafa İslamoğlu, Masada'da ölen Yahudilerin toplam sayısının Muhammed'e isnat edilen bu hadisedeki toplam Yahudi ölü sayısına olan benzerliği dikkat çekerek bunu eleştirmektedir.[16]
Bu konuda ilahiyatçı İhsan Eliaçık da Mustafa İslamoğlu'na benzer sözlerde bulunur, bu hadisenin bir Yahudi torunu olan İbn-i İshak'ın bir çarpıtması olduğunu ve Beni Kureyza kabilesinden de sadece suçlu görülen 3-4 erkeğin idam edildiğini belirtir.[17]
Filistin doğumlu İsviçreli hukuk profesörü Sami Ezzib, bu konuda dikkat çeken bir ifade ile Hayber Muharebesi ve Kurayza Katliamı gibi konuların Yahudi kutsal kitabında yer aldığını, ancak bu kaynağa göre Yahudilerin Yahudi olmayanları katlettikleri bilgisini vermektedir.[18]