Alüminyum Nedir?
Alüminyum Nedir?, Alüminyum Nerededir?, Alüminyum Hakkında Bilgi?, Alüminyum Analizi? Alüminyum ilgili Alüminyum ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Alüminyum ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Alüminyum Ne Anlama Gelir Alüminyum Anlamı Alüminyum Nedir Alüminyum Ne Anlam Taşır Alüminyum Neye İşarettir Alüminyum Tabiri Alüminyum Yorumu
Alüminyum Kelimesi
Lütfen Alüminyum Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Alüminyum İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Alüminyum Kelimesinin Anlamı? Alüminyum Ne Demek? ,Alüminyum Ne Demektir? Alüminyum Ne Demektir? Alüminyum Analizi? , Alüminyum Anlamı Nedir?,Alüminyum Ne Demektir? , Alüminyum Açıklaması Nedir? ,Alüminyum Cevabı Nedir?,Alüminyum Kelimesinin Anlamı?,Alüminyum Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Alüminyum Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Alüminyum Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Alüminyum Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Alüminyum Kelimesinin Anlamı Nedir? Alüminyum Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Alüminyum Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Alüminyum Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Alüminyum - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Alüminyum
Alüminyum Nedir? Alüminyum Ne demek? , Alüminyum Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Alüminyum Kelimesinin Anlamı? Alüminyum Ne Demek? Alüminyum Ne Demektir? ,Alüminyum Analizi? Alüminyum Anlamı Nedir? Alüminyum Ne Demektir?, Alüminyum Açıklaması Nedir? , Alüminyum Cevabı Nedir? , Alüminyum Kelimesinin Anlamı?
Alüminyum, atom numarası 13 ve simgesi Al olan kimyasal element. Gümüş renkte, sünek bir metaldir. Doğada genellikle boksit cevheri halinde bulunur ve oksidasyona karşı üstün direnci ile tanınır. Bu direncin temelinde pasivasyon özelliği yatar. Endüstrinin pek çok kolunda milyonlarca farklı ürünün yapımında kullanılmakta olup, dünya ekonomisi içinde çok önemli bir yeri vardır. Alüminyumdan üretilmiş yapısal bileşenler uzay ve havacılık sanayii için vazgeçilmezdir. Hafiflik ve yüksek dayanım özellikleri gerektiren taşımacılık ve inşaat sanayiinde geniş kullanım alanı bulur.
Alüminyum, yumuşak ve hafif bir metal olup mat gümüşümsü renktedir. Bu renk, havaya maruz kaldığında üzerinde oluşan ince oksit tabakasından ileri gelir. Alüminyum, zehirleyici ve manyetik değildir. Kıvılcım çıkarmaz. Saf alüminyumun çekme dayanımı yaklaşık 49 megapascal (MPa) iken alaşım haline getirildiğinde bu değer 700 MPa'a çıkar. Yoğunluğu, çeliğin veya bakırın yaklaşık üçte biri kadardır. Kolaylıkla dövülebilir, makinede işlenebilir ve dökülebilir. Çok üstün korozyon özelliklerine sahip olması, üzerinde oluşan oksit tabakasının koruyucu olmasındandır. Elektrik iletkenliği %64,94 IACS'dir (saf Al, 2 °C'de). Erime sıcaklığı 660 °C, kaynama sıcaklığı ise 2519 °C'dir.[1]
Ayrıca bkz. Boksit üretimine göre ülkelerin listesi
Genel olarak, Dünya kütlece yaklaşık %1.59 alüminyumdur (kütlece yedinci sıradadır).[2] Alüminyum, Evren'in geneline kıyasla Dünya'nın kabuğunda daha büyük oranda vardır çünkü alüminyum kolayca oksitlenir ve kayalara bağlanıp kalır. Dünya'nın kabuğu'nda daha az reaktif metaller çekirdeğe doğru batar.[3] Yerkabuğunda alüminyum en bol bulunan metalik elementtir (kütlece %8.23[4]) ve tüm elementler arasında en bol bulunan üçüncü elementtir. (oksijen ve silikondan sonra).[5] Yerkabuğundaki çok sayıda silikat alüminyum içerir.[6] Buna karşılık, Dünya'nın manto kütlesinin sadece %2.38'i alüminyumdur.[7] Alüminyum ayrıca deniz suyunda 2 μg/kg konsantrasyonda bulunur.[4]
Oksijene olan güçlü birleşme eğilimi (ing: affinity) nedeniyle, alüminyum element halinde neredeyse hiç bulunmaz; bunun yerine oksitlerde veya silikatlarda bulunur. Feldspatlar, yerkabuğundaki en yaygın mineral grubu, alüminosilikatlardır. Alüminyum ayrıca beril, kriyolit, garnet, spinel ve turkuaz minerallerinde de bulunur.[8] Al2O3 içindeki krom ve demir gibi safsızlıklar, sırasıyla yakut ve safir gibi değerli taş ürünlerini verir.[9] Doğal alüminyum metali son derece nadirdir ve yalnızca belirli volkanların iç kısımları gibi düşük oksijenli fugasite ortamlarda küçük bir faz olarak bulunabilir.[10] Güney Çin Denizi'nin kuzeydoğusunda kıtasal eğimdeki soğuk sızıntılarda doğal alüminyum bildirilmiştir. Bu tortuların, tetrahidroksoalüminat Al(OH)4−'un bakteriyel redüksiyonundan kaynaklanmış olması mümkündür.[11]
Alüminyum bol bir element olmasına rağmen, tüm alüminyum mineralleri ekonomik olarak uygun metal kaynakları değildir. Hemen hemen tüm metalik alüminyum, cevher boksit (AlOx(OH)3–2x)'dan üretilir. Boksit, tropikal iklim koşullarında düşük demir ve silika anakayasının kötü havadan ayrışma ürünü olarak oluşur.[12] 2017 yılında çoğu boksit Avustralya, Çin, Gine ve Hindistan'da çıkarıldı.[13]
Yerkabuğunda çok nadir bulunduğundan dolayı alüminyum bir zamanlar altından bile daha kıymetli görülmüştür.
Eski Yunanlar ve Romalılar, alüminyum(æljʊˈmɪniəm)un tuzlarını, boyaların renklerini sabitleştirmede ve kan durdurucu olarak kullanmışlardır. Alum günümüz tıbbında hala kan durdurucu ve damar büzücü olarak kullanılmaktadır.
Friedrich Wöhler'in, alüminyumu, 1827'de, susuz alüminyum klorürü potasyum ile karıştırarak ayrıştıran ilk kişi olduğu bilinse de metal, o tarihten iki sene kadar önce, Danimarkalı bir fizikçi ve kimyacı olan Hans Christian Ørsted tarafından saf olmayan bir formda üretilmiştir. Dolayısıyla almanaklarda ve kimya literatüründe Øersted'in adı alüminyumu bulan kişi olarak geçer.[14] Fransız Henri Saint-Claire Deville, 1846'da, Wöhler'in metodunu, daha pahalı olan potasyum yerine sodyum kullanarak geliştirmiştir.
Amerikalı Charles Martin Hall 1886'da, alüminyumun elektrolitik bir işlemle eldesine ilişkin bir patent başvurusunda (patent no: 400655) bulunmuş, aynı yıl, Hall'un bu buluşundan tamamen habersiz olmak üzere Fransız Paul Héroult da aynı tekniği Avrupa'da geliştirmiştir. Bu nedenle iki bilim adamının adı verilen Hall-Heroult işlemi, günümüzde alüminyumun cevherinden eldesinde bütün dünyada kullanılan temel yöntemdir.
ABD'deki Washington anıtının zirvesinin yapımında alüminyum kullanılması kararlaştırılmış ve o tarihte alüminyumun yaklaşık 30 gramının maliyeti bu projede çalışan bir işçinin yevmiyesinin iki katına eşdeğer olmuştur.[15]
Adolf Hitler'in yönetime gelişinden hemen sonraki yıllarda Almanya, alüminyum üretiminde dünya lideri olmuştur. Ancak 1942'de, ABD'de yeni hidroelektrik santral projelerinin (örneğin, Grand Coulee Barajı) devreye alınması, ABD'ye Nazi Almanya'sının baş edemeyeceği bir üstünlük vermiştir. Bu üstünlük, dört yıl içinde 60 bin savaş uçağı yapmaya yetecek kadar alüminyum üretimi şeklinde ortaya çıkmıştır.
Ayrıca bkz. Birincil alüminyum üretimine göre ülkelerin listesi
Alüminyumun ticari üretim tarihi 100 yıldan biraz fazladır.
Alüminyum ilk keşfedildiği yıllarda cevherinden ayrıştırılması çok zor olan bir metal idi. Alüminyum arıtılması en zor metallerden biridir. Bunun nedeni çok hızlı oksitlenmesi, oluşan bu oksit tabakasının çok kararlı oluşu ve demirdeki pasın aksine yüzeyden sıyrılmayışıdır.
Alüminyum üretimi çok enerji tüketir ve bu yüzden üreticiler izabe tesislerini elektriğin hem bol hem de ucuz olduğu yerlere yerleştirir.[16] 2019 itibarıyla dünyanın en büyük alüminyum izabecileri, Çin, Hindistan, Rusya, Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunurken,[17] Çin, %55 dünya alüminyum payı ile açık ara en büyük alüminyum üreticisidir.
Uluslararası Kaynak Paneli'nin Toplumdaki Metal Stokları raporu'na göre (ingilizce:Metal Stocks in Society report), toplumda (yani arabalarda, binalarda, elektronikte vb.) kullanılan küresel kişi başına alüminyum stoğu 80 kg (180 lb)'dır: Bunun çoğu, (sadece 35 kg (77 lb))'nı kullanan daha az gelişmiş ülkeler yerine (kişi başına 350-500 kg (770-1.100 lb)) kullanım ile) daha gelişmiş ülkelerdedir.[18]
Alüminyum oksidin ergime sıcaklığı yaklaşık 2000 °C olduğundan dolayı ekonomik olmaktan uzaktır.
Alüminyum üretimi, boksit kayanın yerden çıkarılmasıyla başlar. Boksit, Bayer işlemi kullanılarak işlenir ve alümina'ya dönüştürülür, daha sonra Hall–Héroult işlemi kullanılarak işlenir ve nihai alüminyum metali elde edilir.
Bkz. Boksit üretimine göre ülkelerin listesi
Bu yöntemde alüminyum oksit, ergimiş kriyolit içinde çözündürülür ve daha sonra saf metale indirgenir. İndirgenme hücrelerinin çalışma sıcaklığı 950-980 °C civarındadır.
Kriyolit, Grönland adasında bulunan doğal bir mineraldir fakat alüminyum üretimi için sentetik olarak yapılır. Kriyolit, alüminyum ve sodyumun florürlerinin bir karışımı olup, formülü Na3AlF6 şeklindedir.
Alüminyum oksit (beyaz toz), yaklaşık %30-40 demir içerdiği için kırmızı renkli olan boksitin arıtılmasıyla üretilir.
Bayer işlemi daha önceleri kullanılan Deville işleminin yerini aldı.
Boksit, Bayer işlemi ile alüminaya dönüştürülür. Boksit, homojen bir bileşim içinde karıştırılır ve sonra öğütülür. Elde edilen bulamaç sıcak sodyum hidroksit çözeltisi ile karıştırılır; daha sonra karışım atmosfer basıncının üstündeki basınçta sindirici bir kapta işlenir, alüminyum hidroksit boksitte çözülürken safsızlıkları nispeten çözünmez bileşiklere dönüştürür:[19]
Bu reaksiyondan sonraki bulamaç, atmosfer kaynama noktasının üzerinde bir sıcaklıktadır. Basınç azaldıkça buhar çıkarılarak soğutulur. Boksit kalıntısı çözeltiden ayrılır ve atılır. Katısız çözelti, küçük alüminyum hidroksit kristalleri ile tohumlanır; bu, [Al(OH)4]− iyonlarının alüminyum hidroksite ayrışmasına neden olur. Alüminyumun yaklaşık yarısı çöktükten sonra karışım sınıflandırıcılara gönderilir. Küçük alüminyum hidroksit kristalleri, tohumlama ajanları olarak hizmet etmek üzere toplanır; kaba parçacıklar ısıtılarak alüminaya dönüştürülür; fazla çözelti buharlaştırma yoluyla çıkarılır, (gerekirse) saflaştırılır ve geri dönüştürülür.[19]
Wöhler işleminin yerini alan elektroliz yönteminde her iki elektrot da karbondan yapılır. Cevher bir kez ergimiş hale geldikten sonra iyonlar serbestçe dolaşmaya başlar. Negatif elektrotta (katot) gerçekleşen reaksiyon:
olup alüminyum iyonunun elektron alarak indirgendiğini gösterir. Alüminyum metali daha sonra hücrenin tabanına sıvı halde çöker ve buradan sifonlanarak dışarı alınır.
Öte yandan, pozitif elektrotta (anot) oksijen gazı oluşur:
Anot karbonu bu oksijen ile oksitlenerek tükenir ve dolayısıyla düzenli aralıklarla yenilenmesi gerekir:
Katotlar elektroliz işlemi sırasında, anotların tersine tükenmezler çünkü katotta oksijen çıkışı olmaz. Katodun karbonu, hücre içinde sıvı alüminyum ile örtülmüş olduğu için korunmalıdır. Öte yandan katotlar, elektrokimyasal işlemler gereği erozyona uğrarlar. Elektrolizde uygulanan akıma bağlı olarak, hücrelerin 5-10 yılda bir tümüyle yenilenmesi gerekir.
Hall-Héroult işlemiyle alüminyum elektrolizi çok elektrik enerjisi tüketse de alternatif yöntemler gerek ekonomik gerekse ekolojik olarak uygulanabilirlikten uzaktır. Dünya genelinde, ortalama spesifik enerji tüketimi, kg Al başına yaklaşık 15±0.5 kilowatt saat'tir (52-56 MJ/kg). Modern tesislerde bu rakam yaklaşık 12.8 kW·h/kg (46.1 MJ/kg) civarındadır. İndirgeme hattının taşıdığı elektrik akımı, eski teknolojilerde 100-200 kA iken bu değer, modern tesislerde 350 kA'e kadar çıkmış olup 500 kA'lik hücrelerde deneme çalışmaları yapıldığı bilinmektedir.
Ayrıca bakınız: Alüminyum oksit üreten ülkelerin listesi
Alümina'nın alüminyum metale dönüştürülmesi Hall–Héroult işlemiyle sağlanır. Bu enerji yoğun süreçte, kriyolit (Na3AlF6) ile kalsiyum florür (950 ve 980 °C (1.740 ve 1.800 °F)'de erimiş karışımdaki alümina çözeltisi metalik alüminyum üretmek için elektroliz edilir. Sıvı alüminyum metal çözeltinin dibine çöker ve akıtılır ve daha sonraki işlemler için genellikle alüminyum kütükler (ingilizce: billet) adı verilen büyük bloklara dökülür.[20]
Elektroliz hücresinin anotları, florür korozyonuna karşı en dirençli malzeme olan karbondan yapılmıştır veya işlem sırasında pişirilir ya da önceden fırınlanır. Söderberg anotları olarak da adlandırılan birincisi güç açısından daha az verimlidir ve pişirmede açığa çıkan dumanların toplanması maliyetlidir, bu nedenle katotları önceden pişirmek için güç, enerji ve işçilikten tasarruf edilmesine rağmen, önceden pişirilmiş anotlarla değiştirilmelerinin nedeni budur. Anotlar için karbon tercihen saf olmalıdır, böylece ne alüminyum ne de elektrolit kül ile kirlenmez. Karbonun korozyona karşı direncine rağmen, üretilen her bir kilogram alüminyum için hala 0.4–0.5 kg oranında tüketilir.
Katotlar antrasit'den yapılmıştır, çok saf olmaları gereksizdir çünkü safsızlıkların süzülmesi çok yavaştır. Katot, üretilen her kilogram alüminyum için 0.02-0.04 kg oranında tüketilir. Bir hücre genellikle katodun arızalanmasının ardından 2-6 yıl sonra sonlandırılır.[20]
Hall-Heroult işlemi, saflığı %99'un üzerinde olan alüminyum üretir. Hoopes işlemi ile daha fazla saflaştırma yapılabilir. Bu işlem, erimiş alüminyumun sodyum, baryum ve alüminyum florür elektroliti ile elektrolizini içerir. Elde edilen alüminyumun saflığı %99.99'dur.[20][21]
Elektrik gücü, izabe tesisinin konumuna bağlı olarak, alüminyum üretim maliyetinin yaklaşık %20 ila %40'ını temsil eder. Alüminyum üretimi, Amerika Birleşik Devletleri'nde üretilen elektriğin kabaca %5'ini tüketir.[22] Bu nedenle, Hall-Héroult sürecine alternatifler araştırıldı ancak hiçbirinin ekonomik olarak uygulanabilir olmadığı ortaya çıktı.[20]
Alüminyum üretim maliyetinin %20-40'ını, tesisin bulunduğu yere göre değişmek üzere, elektrik enerjisi oluşturmaktadır. Bu nedenle alüminyum üreticisi işletmeler, Güney Afrika, Yeni Zelanda'nın Güney Adası, Avustralya, Çin, Orta Doğu, Rusya, İzlanda, Kanada'da Québec gibi elektrik enerjisinin bol ve ucuz olduğu bölgelere yakın olmak eğilimindedirler.
Çin 2004 itibarıyla, alüminyum üretiminde dünya lideridir.
Geri kazanım işlemi 1900'lü yılların başlarından beri uygulanmakta olup yeni değildir. Metalin geri dönüşüm yoluyla geri kazanılması, alüminyum endüstrisinin önemli bir görevi haline geldi. Geri dönüşüm, 1960'ların sonlarına kadar, alüminyum içecek kutuları kullanımının artmasıyla kamuoyunun bilinçlendirilmesine kadar önemsiz bir faaliyetti.[23] Diğer geri döndürülen alüminyum kaynakları arasında otomobil parçaları, pencere ve kapılar, cihazlar ve konteynerler sayılabilir.
Alüminyumun hurdalardan geri kazanımı, günümüz alüminyum endüstrisinin önemli bir bileşeni haline gelmiştir.
Geri kazanım, girdi malzemesinin %15'ine kadar önemli bir kısmını cüruf, (kül benzeri oksit) olarak kaybolmasına rağmen, cevherden alüminyum üretmek için kullanılan enerjinin yalnızca %5'ini gerektiren hurdanın eritilmesini kapsar.[24] Bir alüminyum yığın eritici, %1'in altında bildirilen değerlerle çok daha az cüruf üretir.[25]
Birincil alüminyum üretiminden ve ikincil geri dönüşüm işlemlerinden kaynaklanan beyaz cüruf, endüstriyel olarak çıkarılmış olabilecek yararlı miktarlarda alüminyum içerir. İşlem, son derece karmaşık atık malzeme ile birlikte alüminyum kütükler üretir. Bu israfın yönetimi zordur. Su ile reaksiyona girerek hava ile temas ettiğinde kendiliğinden tutuşan bir gaz karışımı (diğerlerinin yanı sıra hidrojen, asetilen ve amonyak dahil) açığa çıkarır;[26] nemli hava ile temas çok miktarda amonyak gazının salınmasına neden olur. Bu zorluklara rağmen, atık asfalt ve beton'da dolgu maddesi olarak kullanılır.[27]
Alüminyumun canlı hücreler üzerinde yararlı bir işleve sahip olduğu gözlemlenmemiştir. Bazı kişilerde, alüminyumun herhangi bir formundan kaynaklanabilen temas dermatiti (deri iltihabı), stiptik (kan durdurucu) veya ter önleyici ürünler kullanımıyla birlikte ortaya çıkan kaşıntılı kızarıklık, alüminyum tencerelerde pişen yemeklerin yenmesiyle ortaya çıkan sindirim bozuklukları ve besinlerin emiliminin durması, ve Rolaids, Amphojel, ve Maalox gibi antasit (asit giderici) ilaçların kullanımıyla ortaya çıkan kusma gibi zehirlenme belirtileri şeklinde alerjik reaksiyonlar yaratabilir. Diğer kişilerde alüminyum, ağır metaller kadar zehirli olmasa da ve alüminyumdan yapılmış mutfak gereçleri kullanımının (yüksek korozyon direnci ve iyi ısı iletkenliği nedeniyle tercih edilir), genelde alüminyum zehirlenmesine yol açtığı kanıtlanmamış olsa da, yüksek dozlarda alındığında zehirlenme belirtileri gösterebilir. Alüminyum bileşikleri içeren antasitlerin aşırı dozda tüketimi ve alüminyum içeren ter önleyicilerin aşırı miktarda kullanımı zehirlenme nedeni olabilir. Alüminyumun Alzheimer hastalığına yol açtığı iddia edilmişse de bu araştırmanın tam tersine, Alzeimer hastalığının neden olduğu tahribatın, vücutta alüminyum birikimine yol açtığı şeklinde çürütülmüştür. Özetle, eğer alüminyum zehirlenmesi varsa bunun oldukça spesifik bir mekanizma ile gerçekleşmesi gerekir. Zira insanın yaşamı boyunca, toprakta doğal kil mineralinin içindeki alüminyum ile olan teması zaten yeterince yüksektir.
Alüminyumun, onun hızla korozyona uğramasına neden olan bazı kimyasallarla temas etmesinden kaçınmak gerekir. Örneğin, bir parça alüminyumun yüzeyine damlatılan çok küçük bir miktar cıva, koruyucu alüminyum oksit tabakasını kolayca deler ve birkaç saat içinde devasa yapı kirişleri bile önemli derecede zayıflayabilir. Bu nedenle, pek çok havayolu şirketi, uçakların yapısal iskeletinde alüminyum önemli bir yer tuttuğu için cıvalı termometrelere izin vermemektedir.
Alüminyum kolay soğuyup ısıyı emen bir metal olması nedeniyle soğutma sanayinde geniş bir yer bulur. Bakırdan daha ucuz olması ve daha çok bulunması, işlenmesinin kolay olması ve yumuşak olması nedeniyle birçok sektörde kullanılan bir metaldir.
Alüminyum genel manada soğutucu yapımında, spot ışıklarda, mutfak gereçleri yapımında, hafiflik esas olan araçların yapımında (uçak, bisiklet, otomobil motorları, motosikletler vb.) kullanılır. Bunun yanında sanayide önemli bir madde olan alüminyum, kapı pencere ve bina cephesi kaplamalarında kullanılmakla beraber günlük hayatta her zaman karşımıza çıkan bir metaldir.
Alüminyumun diğer bir kullanım alanı ise asenkron motorlardır. Saf alüminyum (~%99.7 Al) basınçlı döküm yöntemi ile asenkron motorların rotor üretiminde kullanılır. Bakıra göre hafifliği, ucuzluğu ve göreceli olarak iyi elektriksel iletkenliğe sahip olması (~%59-60 IACS) alüminyumun asenkron motor endüstrisinde geniş bir yer almasını sağlamaktadır.[28]
İngilizce konuşulan ülkelerde, adının hem aluminium hem de aluminum şeklinde yazılması ve uygun tarzda okunması yaygındır. ABD'de aluminium pek bilinmemekte ve daha çok aluminum kullanılmaktadır. ABD'nin dışındaki diğer ülkelerde ise durum tam tersine olup aluminium şeklinde yazılış tarzı daha iyi bilinmektedir. Ancak Kanada'da her iki yazılış tarzı da yaygındır.
İngilizcenin hakimiyeti dışındaki ülkelerde ise "ium" şeklindeki yazılış daha yaygındır. Hem Almanca hem de Fransızcada sözcük aluminium şeklindedir.
"International Union of Pure and Applied Chemistry" (IUPAC) organizasyonu 1990'da aluminium kullanımını, dünya standardı olarak onaylamıştır. Ancak üç yıl sonra aluminum sözcüğünü de kabul edilebilir bir terim olarak tasdik etmiştir.
<ref>
etiketi; Clayton
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)<ref>
etiketi; Cardarelli 2008 p158-163
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)<ref>
etiketi; Ullmann
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)<ref>
etiketi; Emsley2011
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)Wikimedia Commons'ta Alüminyum ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
Patentler