Aile içi şiddet Nedir?
Aile içi şiddet Nedir?, Aile içi şiddet Nerededir?, Aile içi şiddet Hakkında Bilgi?, Aile içi şiddet Analizi? Aile içi şiddet ilgili Aile içi şiddet ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Aile içi şiddet ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Aile içi şiddet Ne Anlama Gelir Aile içi şiddet Anlamı Aile içi şiddet Nedir Aile içi şiddet Ne Anlam Taşır Aile içi şiddet Neye İşarettir Aile içi şiddet Tabiri Aile içi şiddet Yorumu
Aile içi şiddet Kelimesi
Lütfen Aile içi şiddet Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Aile içi şiddet İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Aile içi şiddet Kelimesinin Anlamı? Aile içi şiddet Ne Demek? ,Aile içi şiddet Ne Demektir? Aile içi şiddet Ne Demektir? Aile içi şiddet Analizi? , Aile içi şiddet Anlamı Nedir?,Aile içi şiddet Ne Demektir? , Aile içi şiddet Açıklaması Nedir? ,Aile içi şiddet Cevabı Nedir?,Aile içi şiddet Kelimesinin Anlamı?,Aile içi şiddet Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Aile içi şiddet Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Aile içi şiddet Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Aile içi şiddet Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Aile içi şiddet Kelimesinin Anlamı Nedir? Aile içi şiddet Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Aile içi şiddet Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Aile içi şiddet Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Aile içi şiddet - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Aile içi şiddet
Aile içi şiddet Nedir? Aile içi şiddet Ne demek? , Aile içi şiddet Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Aile içi şiddet Kelimesinin Anlamı? Aile içi şiddet Ne Demek? Aile içi şiddet Ne Demektir? ,Aile içi şiddet Analizi? Aile içi şiddet Anlamı Nedir? Aile içi şiddet Ne Demektir?, Aile içi şiddet Açıklaması Nedir? , Aile içi şiddet Cevabı Nedir? , Aile içi şiddet Kelimesinin Anlamı?
Makale serilerinden |
Makale serilerinden |
Aile içi şiddet, bir aile üyesinin; diğer üyesi veya eski üyesine karşı fiziksel ya da psikolojik olarak hükmetme ya da zarar vermesidir.
Fiziksel istismar ve çocuk istismarı; aile içi şiddetinin de bir parçası olabilir. Ancak çocuklara karşı yapılan şiddet eylemleri, çocuk istismarı altında incelenir. Her ne kadar göz ardı edilse de; fiziksel ve cinsel şiddet istismarlarının %90'ı aile bireyleri tarafından yapılmaktadır.[1]
Çeşitli ülkelerde aile içi şiddete bakış açısı oldukça değişiktir. Birçok toplum ve dini inanışlar arasında da farklılıklar bulunmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri'nde aile içi şiddette mağdur %35 oranında erkektir; ancak büyük çoğunluğu şikayette bulunmazlar.[2] İngiltere'de ise bu rakam %16.6 civarındadır.[3] Amerika'da mahkemeye intikal etmiş şiddet eylemlerinin %95'i kadınlara karşıdır.[4]
Birçok çağdaş toplumda; aile içi şiddet fiziksel seviyede ise kriminal bir suç olarak değerlendirilir. Ekonomik, duygusal, zihinsel, sosyal ve ruhsal baskıların karşılığı olarak da yüksek tazminat bedelleri ödemeye mahkûm edilirler.
1992'de Avrupa Birliği'nde yapılan araştırmaya göre; her 4 kadından 1'i hayatları süresince en az bir kez aile içi şiddetle karşılaştığını söylemiştir.
Avrupa Birliği standartlarına göre her 7500 kadına bir sığınma evi kurulması mecbur tutulmuşken; Türkiye'de toplam dokuz kadının sığınma evi vardır. Bu da ortalama 3 milyon kadına bir sığınma evinin düştüğünü gösterir. SODEV araştırmasına göre; mevcut sığınma evleri de güç koşullar altında çalışmaktadır. Belediyeler ise; açılan birçok sığınma evini kapatmıştır.[5]
Bu vesile ile Türk Kadınlar Birliği, Türk Anneler Derneği, Çağdaş Eğitim Vakfı, AÇEV, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlama Vakfı, Roteryenler, Lions ve Soroptimistler gibi dernekler Türkiye'de mağdur kadınlara yardım etmeye çalışmaktadırlar.
T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu'nun 1995'te yaptığı araştırma doğrultunda; aile içi şiddete uğrayanların %80'i yapacak fazla bir şey olmayacağına inanır. İlkkaracan'ın 2000 yılında yaptığı araştırmaya göre de; Türkiye'nin doğu ve güneydoğu'sunda kadınların %50.8'sinin rızaları olmadan evlendirildiğini söylemiştir.[6]
14 Ocak 1998 tarihinde kabul edilen 4320 sayılı kanun aile içi şiddete karşı Türkiye'de aile şiddeti mağdurları için yazılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk 75 yılında ise benzeri bir kanun varolmamıştır, mevcut olan kanun da aile şiddeti mağdurları tarafından genelde bilinmemektedir.
Bu kanuna göre; aile şiddetinde mağdur olanın Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmesi ve Sulh Hukuk Hakimi'nin kabulu doğrultusunda kusurlu eş hakkında kanunumuza göre sırasıyla şu işlemlere başvurulur:
Aile içi şiddeti mağduru 6 ay daha eşiyle beraber yaşaması önerilir, ve bu 6 ay içerisinde durum değişmezse tutuklanacağı eşine iletilir.
Ancak; eşin şiddeti tekrarlaması halinde, mağdur tekrar Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurur; ve Sulh Ceza Mahkemesi'nce kamu davası açılır. Bu durumda da eş 3 ila 6 ay arasında hapis cezası ile cezalandırılır, 3005 sayılı Meşhut Suçların Muhakeme Usulü Kanunu'na göre de; çoğu zaman bu suç para cezasına çevrilir.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi; mevcut kadınların aile içi şiddeti mağdurlarını korumadığını; aksine ölümlerine sebebiyet verecek şekilde uluslararası standartlardan uzak olduğunu iletmiş; birçok kez kanunun geliştirilmesi ve değişmesi için başvurularda bulunmuştur.[8]
Benzeri girişimlerde bulunan İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi ise; baro tarafından kapatılmıştır.
Avrupa Birliği ile uyum süreci içerisinde; Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu yardımı ile aile içi şiddeti hakkında niteliksel ve niceliksel araştırmalar yapılacaktır ve Ulusal Eylem Planı geliştirilecektir. Bu proje; Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ile yapılacak ve Kasım 2006'da başlaması öngörülmektedir. 4320 sayılı kanun ile sonuçlanan son Başbakanlık araştırması 1995 yılında yapılmıştır.[9]
Şiddet sadece dayak şekli değildir. Tehdit, zorlama, hapsetme, cinsel şiddet ve psikolojik baskı şekillerinden biridir. Şiddet ailelere büyük zarar verebilir ve ruhsal, fiziksel acılara yol açabilir. Şiddetin anlayışla karşılanması söz konusu olamaz. Avusturya'da şiddet cezayı gerektiren bir suçtur. Birçok ülkede son yıllarda şiddetten korunma yasaları çoğalmıştır. Mayıs 1997'de yürürlüğe giren "Şiddetten korunma yasası" şiddete maruz kalan kişilerin şiddeti uygulayanı derhal konuttan uzaklaştırma ve para cezası yoluyla korunmasını sağlamaktadır.[10]
Aile içi şiddet, başlıca üç başlık altında incelenir. Sosyal, Psikolojik ve Biyolojik olarak da incelenebilecek bu kategoriler; tam açıklaması ile Fakirlik (Sosyal), Güç ve Kontrol isteği(Psikolojik), ve Biyolojik (Alkol ve Uyuşturucu) başlıklarında incelenebilir.