Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir?

Adam Mickiewicz Nedir?

Adam Mickiewicz Nedir?, Adam Mickiewicz Nerededir?, Adam Mickiewicz Hakkında Bilgi?, Adam Mickiewicz Analizi? Adam Mickiewicz ilgili Adam Mickiewicz ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz.  Adam Mickiewicz ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Adam Mickiewicz Ne Anlama Gelir Adam Mickiewicz Anlamı Adam Mickiewicz Nedir Adam Mickiewicz Ne Anlam Taşır Adam Mickiewicz Neye İşarettir Adam Mickiewicz Tabiri Adam Mickiewicz Yorumu 

Adam Mickiewicz Kelimesi

Lütfen Adam Mickiewicz Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Adam Mickiewicz İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Adam Mickiewicz Kelimesinin Anlamı? Adam Mickiewicz Ne Demek? ,Adam Mickiewicz Ne Demektir? Adam Mickiewicz Ne Demektir? Adam Mickiewicz Analizi? , Adam Mickiewicz Anlamı Nedir?,Adam Mickiewicz Ne Demektir? , Adam Mickiewicz Açıklaması Nedir? ,Adam Mickiewicz Cevabı Nedir?,Adam Mickiewicz Kelimesinin Anlamı?,Adam Mickiewicz Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Adam Mickiewicz Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Adam Mickiewicz Kelimesinin Anlamı Ne demektir?

Adam Mickiewicz Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız

Adam Mickiewicz Kelimesinin Anlamı Nedir? Adam Mickiewicz Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Adam Mickiewicz Kelimesinin Anlamı Ne demektir?

Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı

Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:

Söylemek, söz söylemek -  Ad vermek -  Bir dilde karşılığı olmak -  Herhangi bir ses çıkarmak -  Herhangi bir kanıya, yargıya varmak -  Düşünmek - Oranlamak  - Ummak, - Erişmek -  Bir işe kalkışmak, yeltenmek -  Saymak, kabul etmek -  bir şey anlamına gelmek -  öyle mi,  - yani, anlaşılan -  inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü

Adam Mickiewicz Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır

Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı

Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. -  Muşmulaya döngel de derler.

Kamer `ay` demektir. -  Küt dedi, düştü. -  Bu işe herkes ne der? -  Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. -  Bundan sonra gelir mi dersin? -  Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. -  Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Adam Mickiewicz - Demek gideceksin.

Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler

- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek

 - dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin  - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok

Adam Mickiewicz

Adam Mickiewicz Nedir? Adam Mickiewicz Ne demek? , Adam Mickiewicz Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi

Adam Mickiewicz Kelimesinin Anlamı? Adam Mickiewicz Ne Demek? Adam Mickiewicz Ne Demektir? ,Adam Mickiewicz Analizi? Adam Mickiewicz Anlamı Nedir? Adam Mickiewicz Ne Demektir?, Adam Mickiewicz Açıklaması Nedir? , Adam Mickiewicz Cevabı Nedir? , Adam Mickiewicz Kelimesinin Anlamı?






Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir?

Adam Mickiewicz

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Adam Mickiewicz
Adam Mickiewicz

Adam Bernard Mickiewicz (24 Aralık 1798, Nowogródek, Belarus; 26 Kasım 1855, İstanbul) Polonya'nın önemli şairlerindendir.

Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir]

Adam Mickiewicz Polonya'nın, komşu devletler tarafından parçalanmasından birkaç yıl sonra, 1798 yılında, Novogrodek şehrinde doğdu. Küçük yaşta, haksızlığa ve baskına uğrayan vatandaşlarının, duygularını şiir olarak yazmaya başladı. Aslında çok hisli bir şairdi. Hürriyetinden yoksun kalmış ulusunun intikamını almak ve bu duyguları her Polonyalının kalbinde ve kafasında filizlendirmek için, en uygun olan vasıtayı yani şiiri seçmişti.

Adam Mickiewicz, milletine gerçeği anlattığı için, yaygın bir okuyucu kitlesi buldu ve çocuk yaşta iken meşhur oldu. Bu açıdan onun şiirleri, işgal altındaki Polonyalıların manevi gıdası gibi aranır ve gizliden gizliye okunurdu.

Ezilmiş milletin ıstıraplarını "Atalar" adlı millî destanında dile getirdiği zaman, 21 yaşındaydı. Bu manzum destan ile, diğer eserlerinden bazıları bugünün dünya klasikleri arasında yer almış ve yaygın olan batı dillerine çevrilmiştir.

Adam Mickiewicz delikanlılık çağındaki hareketli yaşantısını ölümüne kadar sürdürdü. Yalnız, herkesle anlaşamıyordu. Kendisi gibi, her gün vatanını düşünen onun bağımsızlığı çabası içerisinde bulunan kişilerle dostluk kurabiliyordu. Polonya'nın özgürlüğe kavuşturulması için 1819 yılında, okul arkadaşları ile gizli bir örgüt kurdu. Hem şair, hem hatip olan Adam Mickiewicz ilk gizli toplantılarında özetle şöyle konuşmuştu:

"Kutsal vatanı kurtarmak için gayretlerimizi - sonucu ölüm olabilecek korkunç ihtimallere karşı - birleştirmeliyiz. Hep birlikte, milletimiz ve vatanımız uğrunda enerjimizi harcamalıyız. Daha üstün bir şekilde, bütün engellere ve tehlikelere karşı koymak gücünü bulmalıyız. Despot bir hükümdarın yönetimine karşı, bu gibi örgütlerin havasında tatlı bir sihir vardır."

Okul arkadaşlarının çoğu, hürriyet aşkıyla, ülküleri uğrunda, içtikleri and'a bağlı kalarak, değişik yabancı ülkelerde ömürlerini tamamladılar. Sevdiği sınıf arkadaşlarından biri Amerika'ya, diğeri İran'a gitti. Birçoğu Fransa'ya kaçtı. Kendisi, Çarlık Rusyası'nda takibata uğradı. Almanya'ya geçti. Oradan Fransa'ya kaçtı. Çünkü Polonya'da başarısızlıkla neticelenen bir kurtuluş ayaklanması denenmişti. Bir kısım arkadaşları, Sibirya'da, sürgünde öldüler. Şair, mutsuzluk içerisinde yurdunu terk etti. Vatanın'dan uzakta fakat kalbi vatanı için çarparak yaşadı.

Siyasî hayatı[değiştir | kaynağı değiştir]

Adam Mickiewicz, bir göçmen gibi gurbet ellere sığındıktan sonra bütün varlığıyla, Polonya'nın bağımsızlığa kavuşması için çaba harcadı. Bu amaçla İtalya, Almanya, Macaristan ve Romanya'daki Polonyalı göçmenlerin toplantılarına katıldı. Yıllarının çoğunu, Paris'te profesörlük yaparak, aynı zamanda Fransa'ya sığınan Polonyalı ihtilalcilerle işbirliği yaparak geçirdi. Dünyanın dört bucağına dağılmış olan Polonyalı göçmenlerle yazışmalar yaptı, birleştirici ilişkiler kurdu.

Hayatta tek sevdiği şey, kanayan hassas kalbi ile bağlı bulunduğu vatanının kurtulması ve insanların yüceltilmesiydi. Tüm şiirlerinde bunu işliyordu. Yazılarının belli başlı konusu, esir milletlerin ve bağımlı ülkelerin savunulması ve insanlık duygularının dünyanın dört bucağını sarmasıydı.

Şiirlerinin büyük çoğunluğu, gençliğe hitabe şeklindedir. Milletine daima doğruyu anlattığı için yaygın bir okuyucu kitlesi bulmuştur. Ünlü bir şiirinde ulusunun ıstırabını şöyle dile getirmiştir: "Ben kendimi milyon sayarım. Çünkü, milyonlarca ezilmiş insanın ıstırabını çekiyorum."

Gençlik yıllarında sevdiği bir kız yüzünden hayal kırıklığına uğraması, onun kalbini, kafası gibi vatanına bağladı. Artık onun kalbi, aşkı için değil, yurdu için çarpıyordu.

Özel hayatı[değiştir | kaynağı değiştir]

Şair, çocuk yaşında Maria Wereszczakowna'ya aşık oldu. Ancak devrinin geleneğine göre, asil bir aile kızı olan Maria, halk tabakasından birinin oğlu olan, Mickiewicz ile evlenemezdi. Sevgilisinin ailesi, kızlarının evlenme arzusuna şiddetle karşı koydu. Birbirini içtenlikle seven gençler, toplumlarının geleneksel kurallarına boyun eğmek zorundaydılar. Gözyaşlarıyla birbirlerinden ayrıldılar. Şair Adam Mickiewicz, içinin burukluğunu, sonsuz sevgisini, şiirlerine aktararak, Wereszczakowna'nın adını, Polonya edebiyatında ebedileştirdi. Maria, babasının seçtiği, başka bir gençle zorla evlendirildi.

Şair Adam Mickiewicz bir şiirinde, 16 yaşındaki bir Polonyalı'nın ailesine haber vermeden, evden kaçarak Varşova Savaşı'na gönüllü olarak katıldığını ve büyüklerine haber vermeden bu işi yaptığı için günlerce pişmanlık duyguları içerisinde ezildiğini anlatır. Şair, yazılarında daima aile büyüklerine saygı duyulmasını, öğütler. Mickiewicz bu şiiri, belki de sevdiği kızın hareketini, kendi kalbinde, mazur göstermek amacıyla yazmıştır, bilinmez.

Bir halk çocuğu olan Adam Mickiewicz, Wereszczakowna ile evlenmesi yasaklanınca, bir müddet sarsıntı geçirir. Daha sonra Paris'te, profesörlük yaparken, Polonya'dan kendisi gibi kaçmayı başaran bir kızla evlenir. Bundan iki kızı bir oğlu olur. Eşi fedakâr bir kadındır. Kocasına hemfikir arkadaşlığı yapar, hem de çalışarak ev masraflarına katkıda bulunur.

Polonya'nın ünlü şairi Adam Mickiewicz 1830 ayaklanmasından sonra yurdundan kaçtığı zaman 32 yaşındaydı. Fransızcayı bir hatip gibi, olağanüstü konuşurdu. Devrin Millî Eğitim Bakanı Victor Lausen, üniversiteye Slav Edebiyat Kürsünü kurdu ve şairi bu dersi okutmakla görevlendirdi. Şairin iki profesör arkadaşı olan Michelet ve Quinet ile müşterek çalışmaları çok başarılı oldu.

Adam Mickiewicz Paris'te ders verirken, oradaki Polonyalıların örgütlenmesi ile de meşgul oluyordu. Daha sonra bu amaçla İsviçre'ye, Roma'ya gitti ve orada profesörlük yaptı. Tekrar Paris'e dönerek "Ulusların Kürsüsü" adlı bir dergi çıkardı. Bu dergiyle, ezilmiş ulusların, kahra uğrayan halkların haklarını savundu.

Adam Mickiewicz 1855 yılında İstanbul'a geldi. Bu geliş, Boğaziçi'nde eğlenmek ve dinlenmek amacıyla değildi. 1848 yılında Osmanlı Devleti'ne sığınan Polonyalıların durumunu incelemek ve 1853 yılında başlayan Kırım Savaşı'nda onların Türkiye safında aldıkları yeri güçlendirmek gayesiyle Osmanlı Devleti'ne gelmişti. Çünkü Kırım Savaşı Polonyalılar için bir fırsattı. Fransızlar, İngilizler, Sardinyalılar, Ruslara karşı Türkleri desteklemekteydiler.

O sıralarda Osmanlı Devleti'nde, Polonyalı Kazaklardan bir askerî birlik kuruldu. Kumandanlığını Polonya asılı Michal Czajkowski adlı ve müslüman olunca Sadık Paşa olarak tanınan Kont Çayka tayin edildi. Sadık Paşa, Adam Mickiewicz'in eski bir dostuydu. Hatta onun gibi bir yazar ve şairdi.

Polonya'nın millî şairi Mickiewicz cebinde, II. Napolyon'un bir mektubu ile seyahate çıkmıştı. Bu açık mektupta, Fransa imparatoru şaire her yerde saygı gösterilmesini, rica ediyordu. Adam Mickiewicz 1855 yaz sonlarında İstanbul'a gelerek şimdiki Bulgaristan'daki Burgaz'a gitti. Orada savaşa hazırlanan Polonya birliklerini ziyaret etti. Hemşerisi Çayka Paşa'nın misafiri oldu.

İstanbul'daki yaşantısı[değiştir | kaynağı değiştir]

"Gemi sabah saat beşte, güneş doğmadan İstanbul Limanı'na girmek için yavaşlıyordu. Saat altıda şehri değil, adeta bir mucizeyi gördük (...) Doğan güneş bütün pencereleri ve minareleri altın ışınlarıyla parlatıyordu. Gerçekten büyüleyici bir şehir". Mickiewicz'in Doğu seyahatinin yoldaşı Henryk Sluzalskı İstanbul'dan ilk izlenimlerini böyle anlatıyordu. Anlatılan sabah 22 Eylül 1855 gününün sabahıydı. Arkadaşlarıyla birlikte adı geçen Sluzalskı ve şairin sekreteri olan Armand Levy ile Istanbul'a gelen Mickiewicz, karşılaşacağı yaşam koşullarının ilkel nitelikte olmasını bekliyordu. Polonyalı grubun yanlarında kamp hayatında kullanılabilecek her türlü eşya vardı. Bunların gemiden indirilmesinin iki saat sürdüğü bilinmektedir.

Levy, Mickiewicz'ın oğluna yazdığı mektupta Şairin İstanbul'daki ilk dairesinin bulunuşu şöyle anlatıyordu: "Galata iskelesine bir sandalla götürüldük. Ondan sonra, babanı kendisine davet etmek için güverteye gelmiş olan bir Polonyalı tabibin evine gittik; oraya eşyalarımızı bıraktık. Sonra aynı binadaki dairelerden birinin boş olduğu anlaşıldı. Oraya yerleştik. Henryk buna gerçekten sevindi, çünkü çadırının kurulabilmesine elverişli bir avlu bulamayacağını düşünüyordu".

Tarihçilerin tespit ettiklerine göre Mickiewicz'in İstanbul'da oturduğu yer Galata'daki St. Lazar manastırıdır. Bugün bu adresin kesin olarak saptanması oldukça zordur. Çünkü Sluzalski'nin yazdığına göre " o yer Galata'da bulunuyor, ama ne ev numarası ne de sokağın ismi belirtilmemiş."

Daire oldukça küçüktü - Yine Levy'nin Wladyslaw Mickiewicz'e yazmış olduğu mektuba dönelim: "Bu tek odalı bir daire idi. Her köşede üçümüzden biri oturuyorduk. Kapı dördüncü köşede bulunuyordu. Karyola yerine halı üzerine şilte seriyor, yorgan yerine paltolarımızı kullanıyorduk."

Paris'ten Türkiye'ye yapılan çok pahalı yolculuktan sonra içine düştükleri maddi sıkıntılar, Şairin ve arkadaşlarının bu kadar mütevazı yaşamalarına sebep oldu. İstanbul'da ikamet eden Polonyalılar birkaç defa yardım teklif ettiler, fakat Mickiewicz bu yardımları kabul etmek istemedi. Bu ilkel göçebe hayatının bir ölçüde Şairin düşgücünü cezbettiği görülmektedir. Henryk Sluzalski 23 Eylülde şöyle yazıyordu: " Iki gündür Türk usulü yaşıyoruz. Burada ucuz olan tavuklu pilavı kendimiz pişirip yiyoruz. Herkes bize tuhaf tuhaf bakıyor".

3 Ekim 1855 günü Burgaz'a yolculuk ettiğinden Şairin St. Lazar Manastırı'ndaki günleri sona erdi. Bulgaristan'a yolculuk iki hafta sürdü. Mickiewicz arkadaşlarıyla beraber tekrar Galata'ya döndü. Çeşitli vakayinamelerde belirtildiği gibi İstanbul'a döndüğünde ağır hastaydı. Aynı dairede birkaç gün kaldı, ama Sluzalski ile Levy hemen yeni bir daire aramaya başladılar. Gerek şairin mektupları gerekse Ludwika Sniadecka'nın notları yaşayışlarını anlatmaktadır.

Mickiewicz bir mektubunda: "Evde yemeği kendimiz pişiriyoruz. Şu anda benim yoldaşım kamasıyla pilici kesiyor, sonra üstüne pilav koyacağız. Işte nefis bir öğle yemeği olacak. Bu akşam yaşantısı devamlı olarak iştah açıyor" şeklinde yazıyordu.

Ludwika Sniadecka ise Mickiewicz'in İstanbul'da kalmasını şöyle anıyordu:" Sadık Paşa'nın tutumundan dolayı hastalanıyor, kendisine tamamen aldırış etmiyor. Hiçbir zaman şikayetçi değil... Ama Galata'daki yoksulluğu göze çarpıyor. Mickiewicz arkadaşlarıyla birlikte müsait bir daire aradığı süre içinde yemeklerini lokantalarda yerdi".

Yeni bir daire arama çalışmaları sürdürülüyordu. 1 Kasımda mesele nihayet halledilmiş gibi görünüyordu. Şairin dostları Kalenci Kuluk sokaktaki "çok güzel, üç müstakil odası olan küçük bir evi" bir Türk vatandaşından kiraladılar, fakat yabancıların o binaya taşınması Türk uleması tarafından şiddetle protesto edildi.

Bu kadar huzursuz bir otelde uzun süre oturulmasını şaşılacak bir şey değildi. Nihayet 8 Kasımda Mickiewicz dostlarıyla birlikte Pera'nın uzak kısmındaki "oldukça temiz bina"ya taşınır. Bu daire, kocası o anda Istanbul'da bulunmayan Bayan Rudnicka'dan kiralanmıştır. Prof. Jan Reychman, Mickiewicz'in İstanbul'daki son dairesinin konumunu söyle belirler: "Semt Papaz Köprü ismini taşımaktaydı(...). Pera'nın merkezinden (Kalyancı kalenci) caddesi veya Sakız Ağaç sokaktan geçilerek bugünlerde Serdar Ömer Paşa sokağı adını taşıyan Yeni Şehir sokağında zikretmiş olduğumuz küçük binaya varılırdı. Bu semtte sokakların tam olarak planlanmadığı ve dağınık halde olan küçük binalar bulunduğu için Mickiewicz'in oturduğu binanın konumunun tam belirlenmesi mümkün değildir. 1870 yılındaki yangın sonucu bu bina tamamen yanmıştır. Sonra Belediye sokakların planını tasarladı bina halen Yeni Şehir sokak ve şimdiki adıyla Tatlı Badem sokağı denilen küçük sokağın köşesinde bulunmaktadır".

Kiralanmış olan daire mütevazı ve karanlıktı. Mickiewicz'in oturmuş olduğu odanın betimi günümüze kadar ulaşmıştır; "Sağ köşede şairin son nefesini verdiği beyaz örtülü demir karyola vardır. Yatağın yanında, çocuklarına, dostlarına ve tanıdıklarına mektuplar yazdığı ufak masa, biraz ötede divan ve hasır koltuk yer almaktadır. Kapının yanında lavabo, başka bir masa ise odanın ortasında bulunmaktadır. Duvarlarda ayna ve birkaç taşbasma asılıdır. Hepsi çok mütevazı ve ilkel...".

Kira yüksek olmadığından Mickiewicz bu karanlık daireye taşınmaya razı oldu. Ayrıca da orada uzun zaman kalmaya niyeti yoktu. Aralık başında Bulgaristan ve Sırbistan'a yolculuk edecekti. Maalesef ölümcül hastalık bu planların gerçekleşmesine imkân vermemiştir.

İstanbul'daki evi[değiştir | kaynağı değiştir]

İstanbul'un Beyoğlu semtinde (Tatlı Badem sokağı)'nda köşebaşında, 29 nolu bir bina vardır. Bu üç katlı, her katta küçük iki odası bulunan 128 yıl önce, Polonya'nın millî şairi Mickiewicz'in oturduğu ve gözlerini kapadığı evdir. Bu ev Kırım Savaşı'nda Polonyalılar'ın "toplandıkları, hararetli konuşmalar yaptıkları, bir merkezdi. Adam Mickiewicz ve arkadaşları bu evde kalırlar, yemeklerini kendileri pişirirlerdi. Polonyalı göçmenler arasında, 1830 yılındaki ayaklanma sonunda İstanbul'a gelen, ve Polonezköy'ü kuran Adam Czartoryski, yazar T. T. Jez ile (Hanri) takma adıyla Sobozowski ve sonradan Müslüman olan Adam Michalowski de vardı. Şairin evinde kalan yakın arkadaşlarından Sobozowski o günlerde gönüllü olarak Kırım Savaşı'na katılacaktı. Ilk iş olarak bu savaşa katılanların giydikleri orijinal bir kalpakla, elbise satın aldı. Şair Mickiewicz, anılarında, bu arkadaşının orijinal kalpağıyla, pasaportundan başka hiçbir şeye değer vermediğini uzun uzun anlatır. Polonyalılar'ın Tarlabaşı'nda o sıralarda yadırgadıkları tek şey yangındı. Çünkü İstanbul'da sık sık yangın oluyordu. Günün birinde kendi evlerine sirayet edeceği korkusuyla, bu savaş yolcusu arkadaşının, uyurken kalpağıyla pasaportunu daima yastığının altına yerleştirdiğini, bir yangın çıktığında, önce bunları kurtarmayı tasarladığını hikâye eder.

Ölümü[değiştir | kaynağı değiştir]

1885 yılında İstanbul'da kolera kol geziyordu. Şair, koleralı hastalara, geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Oradan aldığı Kolera mikrobuyla, 10 gün içerisinde, kötüleşti. Hastalığının kolera olduğunu ve bu hastalıktan kurtuluş bulunmadığını biliyordu. Bir ülkü uğrunda, Türkiye'ye gelmiş bulunan şairin-bile bile ölüme giderken-başucundan ayrılmayan vefalı arkadaşı ve Türk ordusunda büyük hizmetleri bulunan Polonyalı İskender Paşa'ya söylediği son sözler, şu oldu:

"İstanbul'da, koleradan öleceğimi bilseydim, yine buraya gelirdim. Çünkü bu benim görevimdi. Ben, Fransa'da bir ilim akademisinin umumi katibi olmaktansa, bir Türk taburunun katibi olmayı tercih ederim."

Ölürken de belirttiği gibi, Mickiewicz'in Fransa'daki son şerefli görevi, ilim akademisi umumi kâtipliğiydi. Fakat Türk ordusunda bir kâtip olarak çalışmayı, Fransa'daki ilmi görevinin üstünde görüyordu.

26 Kasım 1855 günü şair Pera'da (bugünkü Beyoğlu) ölmüştür. Şehrin kenarındaki bu karanlık oda Şairin binbir güçlükte dolu hayatını simgelemektedir.

Adam Mickiewicz'in ölümü çok soğuk ve kapalı bir güne rastlar. Şair'in arkadaşı olan Tarih Yazarı T.T. Jez'in cenaze törenini tasvir eden yazısından anlaşıldığına göre, gurbette ölen bu Hürriyet Şair'i için, İstanbul'da çok sessiz bir tören yapılır. Bu töreni siyahlar giymiş Müslümanlar, Mollalar da hüzünlü çehrelerle izlerler. Şair'in oda arkadaşı bu hazin cenaze törenini şöyle anlatıyor:

"Beyoğlu'nun çamurlu yolları arasında, bir çift öküzün çektiği, sade bir tabut vardı. Polonyalılar'dan başka, kimse yok sanıyordum. Yanılmış olduğumuzu biraz sonra anladık. Arkamızda, sokağı kaplamış, başlarına siyahlar sarmış, sel gibi bir kalabalık akıyordu. Cenaze alayında, her ulusu temsil eden kişiler vardı. Sırplar, Dalmaçyalılar, Karadağlılar, Arnavutlar, İtalyanlar, özellikle Bulgarlar çoğunluktaydı. Ölenin şahsında, Slav şairin dehasına duydukları saygıyı böylece gösterdiler".

Adam Mickiewicz'in çıkartılan iç organları, bugün sessiz bir ev olarak duran, binanın bodrumuna gömüldü. O zamanki usule göre, tahnit edilen cesedi, Fransa'nın Türkiye'deki elçiliği vasıtasıyla Paris'e gönderildi. Çünkü şair, her yerde III. Napolyon'un misafiri sayılıyordu. Mickiewicz'in cesedi Paris'teki Madlen Kilisesi'nde yapılan hüzünlü bir merasimden sonra, oracıkta toprağa verildi. 1890 yılında da Paris'teki mezarı açılarak, kemiklerinin bakiyesi Polonya'ya gönderildi. Kraków'da bulunan Wawel Kraliyet Şatosu Kilisesinin mezarlığına gömüldü. Bu suretle, Şair'in bugün, İstanbul'da, Paris'te ve Polonya'da olmak üzere üç ayrı yerde, hatırası yaşamaktadır.

Adam Mickiewicz'in ölümünden sonra Kalenci Kulluk sokağındaki bu bina İstanbul'a gelenler veya İstanbul'da devamlı oturan Polonyalılar tarafından sık sık ziyaret edilmektedir. 1861 yılında Şairin oğlu Wladyslaw da burayı ziyaret etmiştir. Öğrendiğimize göre sonra bu binada "Babamın son günlerini geçirmiş olduğu yeri görmeme izin vermiş çok anlayışlı Müslüman bir aile oturuyordu" demiştir.

1909 yılında Mickiewicz'in İstanbul'daki binasının önünde Kırım Savaşı'nda ölen Polonyalılar şerefine düzenlenen bir tören yapılmıştır. İttihat ve Terraki Fırkası tören düzenleme komitesi başına geçmişti. Meryem Ana Kilisesi'ndeki ayinden sonra Polonya ve Türk bayraklarıyla süslü kortej Mickiewicz binasına kadar gelmiştir. Şairin binasının önünde yapılmış olan törenin programı, binanın sahibi olan Marcin Ratynski'nin açılış konuşması ve Ittihat ve Terraki Fırkası adına, Türk Milletinin Polonyalılara karşı çok sıcak duygular beslediğini ifade eden Seyfeddin Paşa'nın (Tadeusz Gasztowtt) konuşmasını kapsamıştır. Törenin sonunda, müslüman geleneklere uygun olarak, Adam Mickiewicz şerefine kurban kesildi. Bunu müteakip diğer konuşmalar yapılmış ve nihayette törene katılanlara şairin portreleri dağıtılmıştır.

Ölümünün yüzüncü yıl dönümünde Varşova’nın Krakowskie Przedmieście caddesi üzerindeki Adam Mickiewicz Anıtı açıldı.[1]

Müzesi[değiştir | kaynağı değiştir]

Ölmüş olduğu binada Adam Mickiewicz Müzesi'ni kurma düşüncesi Şairin ve vefatının 100. yıldönümünde, yani 1955 senesinde gerçekleştirilmiştir. Bina onarılmış ve 1984 yılında müze-ev olarak düzenlenmiştir.[2] Polonya Kültür ve Sanat Bakanlığının gayreti ve Türk makamlarının yardımı sayesinde şairin hayatını konu alan sergi açılmıştır. Tatlı Badem Sokağındaki binanın cephesi üzerinde bulunmakta olan dördüncü hatıra levhası bu olayı anımsatmaktadır.

Geçmişte Polonya'nın komşuları tarafından yutulmak istendiği yıllarda, buna hiçbir Avrupa Devleti ses çıkartmamıştır. Bu ülkenin parçalanmasına tek itiraz sesi, Türkler'den gelmişti. Tarih, Türk ulusunun cesaretini, insancıllığını, ve mazlumlara karşı yakın ilgisini gösteren böylesine göğüs kabartıcı olaylarla doludur. Büyük Şair Mickiewicz gerek Paris'te, gerekse Türkiye'ye geldiğinde bunu daima tekrarlamıştır:

"Polonya'nın, komşu düşmanlar tarafından ezilmesine hiçbir devletin ses çıkarmadığı günlerde, tek dostumuz Türkler olmuştur. Biz Türkler'i düşmanımızın önünde eğilmediği ve Polonya'nın işgalini kabul etmediği için, üstün bir millet olarak severiz."

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ "Adam Mickiewicz Monument, Warsaw". 14 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2016. 
  2. ^ Önder, Mehmet (1999). Türkiye Müzeleri. Ankara: Türkiye İş Bankası. s. 235. ISBN 975-458-044-8. 

Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]


Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Nedir? :Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? ile ilgili Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? burada bulabilirsiniz. Detaylar için sitemizi geziniz Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Ne Demektir? Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Açıklaması Nedir? Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Cevabı Nedir? Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Kelimesinin Anlamı? Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? konusu Nedir Ne, yaşantımızda sık kullanılan kelimelerden birisi olarak karşımıza çıkar. Hem sosyal medyada hem de gündelik yaşantıda kullanılan ne kelimesi, uzun yıllardan beri dilimizdedir. Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Türk Dil Kurumu na (TDK) göre farklı anlamları olan ne kelimesi, Türkçe de tek başına ya da çeşitli cümleler eşliğinde kullanılabilir. Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Ne kelimesi ne demek, TDK ya göre anlamı nedir sorularının cevabını arayanlar için bildiris.com doğru adres! Peki, ne kelimesi ne demek, TDK ye göre anlamı nedir? Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Ne kelimesinin kökeni ne, ne kelimesinin kaç anlamı var? Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? İşte TDK bilgileri ile merak edilenler
Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Açıklaması? :Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Açıklama Bir Terim Kavram Ya Da Başka Dilsel Olgunun Daha İyi Anlaşılması İçin Yapılan Ek Bilgidir.Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Söz Konusu Bilgi Açıklanacak Sözcükten Daha Uzun Olur Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Açıklama İle İlgili Durumun Kanıtı Şu Şekilde Doğrulanabilir Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Bir Sözlükteki Tanım İlgili Sözcük Yerine Kullanılabilirse, Bu Bir Açıklamadır. Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Yani Aynı Bağlam İçinde Hem Sözcük Hem De Tanım Kullanılırsa Ve Anlamsal Açıdan Bir Sorun Oluşturmuyorsa Bu Bir Açıklamadır.
Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Gerçek mi? :Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? ile ilgili Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? burada bulabilirsiniz. Detaylar için sitemizi geziniz Gerçek anlam Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? sözcüklerin birincil anlamı ile (varsa) bu anlamla doğrudan ilişkili olan anlamlarıdır. Gerçek anlam, temel anlam ile yan anlamların bileşkesidir. Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Bir sözcüğün mecaz olmayan tüm anlamlarını kapsar.
Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Hakkında? :Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? ile ilgili Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? burada bulabilirsiniz. Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Detaylar için sitemizi geziniz Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? Bu sayfada Hakkında nedir Hakkında ne demek Hakkında ile ilgili sözler cümleler bulmaca kısaca Hakkında anlamı tanımı açılımı Hakkında hakkında bilgiler Adam Mickiewicz nedir?, Adam Mickiewicz anlamı nedir?, Adam Mickiewicz ne demektir? resimleri Hakkında sözleri yazıları kelimesinin sözlük anlamı nedir almanca ingilizce türkçe çevirisini bulabilirsiniz
Audrieu, Pseudocode, Bibcode, Muhabbet 1, Yoshikazu Nonomura, Ordovisiyen meteor olayı, Azerbaycan başbakanı, Sheffield United, Kayık gagalı balıkçıl, Geniş Aile karakterleri listesi, Varanus baritji, Norio Murata, Varanus boehmei, Varanus bogerti, Moleküler biyoloji, Varanus eremius, Kala e Dodës, Bianchi (bisiklet takımı), Verdun Muharebesi (1792), Mario Gómez, Steve Huffman, Hücrelerin evrimi, Çorlulu Köse Bahir Mustafa Paşa, The Return of Doctor Mysterio, Komorbidite, Gatteo, Arşimet prensibi, Thymus picentinus, Ellis Island, Laşa Gobadze, 2003 MTV Video Müzik Ödülleri, Elazığda 1946 Türkiye genel seçimleri, Freddie Ljungberg, Hadi Çupan, Bay Holmes, Tom Kaulitz, 2012 OFC Uluslar Kupası, Clémentine Célarié, 1988de sinema, Karate Kid, Musevi anarşizm, Max Born, Pontus Rum Devleti, Jane Alexander, Burim Kukeli, Mike Origi, Gradyan teoremi, Bağlarbaşı, Gaziosmanpaşa, Porto Real, Genetik, Bababoğazı, Fransız Polinezyası bayrağı, Ergün Penbe, Yubei, Stokiyometri, American Society of Cinematographers, Big Week, Tip Ib süpernova, Varanus gilleni, Totoloji (mantık), Varanus gouldii, Aster vvedenskyi, Varanus indicus, Varanus macraei, Cinsel Devrim, Varanus melinus, Varanus ornatus, Kars Oblastı, Lili İvanova, Bayrağı Yükseltmek, PAE Veroia, Sensodyne, Arthrobacter pigmenti, Jacques Monod, Exposé (Lost), Bitirim İkili, Thermus aquaticus, Aster viscidulus, 2020 Omloop Het Nieuwsblad, Restriktif Akciğer Hastalıkları, Cavid Erginsoy, 2015 Danimarka genel seçimleri, Arsura Adası, Bakir Izetbegović, Hendersonville, Tennessee, Mada, Aster turbinatus, Sayılar teorisi, Orlando, Život je sklopio krug, Enrico Musiani, Eğik yörünge, Rio Blanco, Yollıg Tigin, Yedi Kardeşler Burcu, İkinci Artvin Muharebesi, Aster trinervius, Varanus similis, Varanus storri, Varanus tristis,
Gökhan Baylan Kimdir?, Zülüflü İsminin Anlamı Nedir?, Tolgalı Nedir?, Fişlik Nedir?, Kampuçya Halk Cumhuriyeti bayrağı Anlamı Nedir, Kampuçya Halk Cumhuriyeti bayrağı Nasıl Oluştu, Kampuçya Halk Cumhuriyeti bayrağı Tarihi, Kampuçya Halk Cumhuriyeti bayrağı Renkleri, Kampuçya Halk Cumhuriyeti bayrağı Tasarımı, Toleranssız Nedir?, Züllü İsminin Anlamı Nedir?, Fişli Nedir?, Fişeksiz Nedir?, Zülcelâl İsminin Anlamı Nedir?, Sözdar Akdoğan Kimdir?, Murat Turna Kimdir?, Fahri Özkan Kimdir?, Zührevi İsminin Anlamı Nedir?, Fişekli Nedir?, Züğürt İsminin Anlamı Nedir?, İzmir bayrağı Anlamı Nedir, İzmir bayrağı Nasıl Oluştu, İzmir bayrağı Tarihi, İzmir bayrağı Renkleri, İzmir bayrağı Tasarımı, Filiz Çelik Kimdir?, Toksikolojik Nedir?, Fistolu Nedir?, Koray Önsel Kimdir?, Zübük İsminin Anlamı Nedir?, Toksik Nedir?, Fikret Tufanyazıcı Kimdir?, Zulmeden İsminin Anlamı Nedir?, Fistansız Nedir?, İlker Yücel Kimdir?, Tokatlı Nedir?, Zömbe İsminin Anlamı Nedir?, Gadsden bayrağı Anlamı Nedir, Gadsden bayrağı Nasıl Oluştu, Gadsden bayrağı Tarihi, Gadsden bayrağı Renkleri, Gadsden bayrağı Tasarımı, Tokalı Nedir?, Selma Sarıcıoğlu Çalışkan Kimdir?, Zottiri İsminin Anlamı Nedir?, Ümit Duman Kimdir?, Zot İsminin Anlamı Nedir?, Bahadır Gökmen Kimdir?, Berrin Selbuz Kimdir?, Tok Sözlü Nedir?, Fiskal Nedir?, Zorunlu İsminin Anlamı Nedir?, Zorlu İsminin Anlamı Nedir?, Toimeton Nedir?, Ömer Eldemir Kimdir?, Demokratik Kampuçya bayrağı Anlamı Nedir, Demokratik Kampuçya bayrağı Nasıl Oluştu, Demokratik Kampuçya bayrağı Tarihi, Demokratik Kampuçya bayrağı Renkleri, Demokratik Kampuçya bayrağı Tasarımı, Kürşat Özer Kimdir?, Zorlayıcı İsminin Anlamı Nedir?, Sertaç Çelikkaleli Kimdir?, Zorlamasız İsminin Anlamı Nedir?, Togolu Nedir?, Kenan Çarboğa Kimdir?, Zorlama İsminin Anlamı Nedir?, Bizans İmparatorluğu bayrakları ve sembolleri Anlamı Nedir, Bizans İmparatorluğu bayrakları ve sembolleri Nasıl Oluştu, Bizans İmparatorluğu bayrakları ve sembolleri Tarihi, Bizans İmparatorluğu bayrakları ve sembolleri Renkleri, Bizans İmparatorluğu bayrakları ve sembolleri Tasarımı, Burak Ustalı Kimdir?, Zorca İsminin Anlamı Nedir?, Zorba İsminin Anlamı Nedir?, İlker İpek Kimdir?, Gülcan Alp Kimdir?, Zoraki İsminin Anlamı Nedir?, Niyazi Ünalmış Kimdir?, Zor İsminin Anlamı Nedir?, Fin Ugor Nedir?, Başkurdistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bayrağı Anlamı Nedir, Başkurdistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bayrağı Nasıl Oluştu, Başkurdistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bayrağı Tarihi, Başkurdistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bayrağı Renkleri, Başkurdistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bayrağı Tasarımı, Asiye Küçükyılmaz Kimdir?, Tirşemsi Nedir?, Zoolojik İsminin Anlamı Nedir?, Tirşe Gözlü Nedir?, Filtresiz Nedir?, Zom İsminin Anlamı Nedir?, İbrahim Kaan Kimdir?, Filtreli Nedir?, Hasan Ataman Kimdir?, Ziyasız İsminin Anlamı Nedir?, Filozofik Nedir?, Ziyansız İsminin Anlamı Nedir?, Aslan ve Güneş Anlamı Nedir, Aslan ve Güneş Nasıl Oluştu, Aslan ve Güneş Tarihi, Aslan ve Güneş Renkleri, Aslan ve Güneş Tasarımı, Şeref Tamtürk Kimdir?, Onur Sergen Doğan Kimdir?, Ziyadar İsminin Anlamı Nedir?, İsmail Büyükkayıkçı Kimdir?, Filolojik Nedir?, Canan Kebenç Özkan Kimdir?, Tipsiz Nedir?, Tipolojik Nedir?, Zirai İsminin Anlamı Nedir?, Okan Işıktaş Kimdir?, Tipili Nedir?, Arap İsyanı bayrağı Anlamı Nedir, Arap İsyanı bayrağı Nasıl Oluştu, Arap İsyanı bayrağı Tarihi, Arap İsyanı bayrağı Renkleri, Arap İsyanı bayrağı Tasarımı, Zingal İsminin Anlamı Nedir?, Zinde İsminin Anlamı Nedir?, Yrd Doç Dr Berat Ahi Kimdir? Yrd Doç Dr Berat Ahi Nereli Yrd Doç Dr Berat Ahi Kaç Yaşında?, İsmail Keskin Kimdir?, Zincirleme İsminin Anlamı Nedir?, Filantrop Nedir?, Özgen Aydıncak Kimdir?, Zimmetli İsminin Anlamı Nedir?, Amerika Konfedere Devletleri bayrağı Anlamı Nedir, Amerika Konfedere Devletleri bayrağı Nasıl Oluştu, Amerika Konfedere Devletleri bayrağı Tarihi, Amerika Konfedere Devletleri bayrağı Renkleri, Amerika Konfedere Devletleri bayrağı Tasarımı, Atakan Özkan Kimdir?, Necdet Kayra Kimdir?, Zilli İsminin Anlamı Nedir?, Semra Kıratlı Kimdir?,