Abdülkadir Töre Nedir?
Abdülkadir Töre Nedir?, Abdülkadir Töre Nerededir?, Abdülkadir Töre Hakkında Bilgi?, Abdülkadir Töre Analizi? Abdülkadir Töre ilgili Abdülkadir Töre ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Abdülkadir Töre ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Abdülkadir Töre Ne Anlama Gelir Abdülkadir Töre Anlamı Abdülkadir Töre Nedir Abdülkadir Töre Ne Anlam Taşır Abdülkadir Töre Neye İşarettir Abdülkadir Töre Tabiri Abdülkadir Töre Yorumu
Abdülkadir Töre Kelimesi
Lütfen Abdülkadir Töre Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Abdülkadir Töre İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Abdülkadir Töre Kelimesinin Anlamı? Abdülkadir Töre Ne Demek? ,Abdülkadir Töre Ne Demektir? Abdülkadir Töre Ne Demektir? Abdülkadir Töre Analizi? , Abdülkadir Töre Anlamı Nedir?,Abdülkadir Töre Ne Demektir? , Abdülkadir Töre Açıklaması Nedir? ,Abdülkadir Töre Cevabı Nedir?,Abdülkadir Töre Kelimesinin Anlamı?,Abdülkadir Töre Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Abdülkadir Töre Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Abdülkadir Töre Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Abdülkadir Töre Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Abdülkadir Töre Kelimesinin Anlamı Nedir? Abdülkadir Töre Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Abdülkadir Töre Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Abdülkadir Töre Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Abdülkadir Töre - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Abdülkadir Töre
Abdülkadir Töre Nedir? Abdülkadir Töre Ne demek? , Abdülkadir Töre Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Abdülkadir Töre Kelimesinin Anlamı? Abdülkadir Töre Ne Demek? Abdülkadir Töre Ne Demektir? ,Abdülkadir Töre Analizi? Abdülkadir Töre Anlamı Nedir? Abdülkadir Töre Ne Demektir?, Abdülkadir Töre Açıklaması Nedir? , Abdülkadir Töre Cevabı Nedir? , Abdülkadir Töre Kelimesinin Anlamı?
Seyyid Abdülkadir Töre | |
---|---|
Doğum | 1873 Kaşgar, Doğu Türkistan |
Ölüm | 1946 (73 yaşında) Zonguldak |
Başladığı yer | İstanbul |
Tarzlar | Dini müzik |
Meslekler |
|
Çalgılar |
|
İlişkili hareketler | Usul-i Talim-i Keman (1913-İlk Türk Müziği keman metodu kitabı) |
Eş | Zekiye Hanım (e.1907) |
Çocukları | 2 |
Seyyid Abdülkadir Töre
(Kaşgar, Doğu Türkistan, 1873 – Zonguldak 1946), Türk besteci.
Türk müziği alanında pek çok eser vermiş, İstanbul'da devletin ilk resmî müzik okulu Darülelhan'ın kurulmasında rol oynamış bir müzisyendir. Kendi evinde açtığı müzik okulunda çok sayıda öğrenci yetiştirmiş ve müzikoloji alanında özgün çalışmalar yapmıştır. İlk Türk Müziği keman metodunun yazarıdır.
1873 yılında Kaşgar’da dünyaya geldi. Babası, o yıllarda Doğu Türkistan’ı Çin istilasından kurtarmak için mücadeleye girişen Seyyid Yakup Han’ın yeğeni 'Hoca Seyyid Töre’dir.[1]
1878'te, beş yaşında iken, babası Hoca Töre’nin Yakup Han tarafından İstanbul'a elçi olarak gönderilmesi üzerine onunla birlikte İstanbul’a geldi. Babası, Doğu Türkistan’ın Osmanlı Devleti’ne bağlanması işlemlerini yürüttükten sonra ailesiyle birlikte Hindistan’a gitti; bu nedenle çocukluğu Hindistan’da geçen Seyyid Abdülkadir, ilkokul öğrenimini orada tamamladı.[2] Babasının Hindistan’daki görevi devam ederken ülkenin iklim şartlarına uyum gösteremedikleri için aile İstanbul’a dönünce orta öğrenimini Yusufpaşa Rüştiyesi ile Davutpaşa İdâdisi’nde tamamladı. Müzik çalışmalarına 12 yaşında İsmail Efendi ve Kanuni Halit Bey'den ders alarak başladı. Lise öğreniminin ardından Mülkiye Mektebi’ne devam etti ancak bitiremeden okuldan ayrıldı. Hariciye Nezareti Mektubi Kalemi’nde başlayan memuriyet yaşamını uzun yıllar sürdürdü, aynı yerden emekli oldu.
Memuriyet yaşamının yanı sıra müzisyenliği de sürdüren Abdülkadir Bey, Tatyos Efendi'den keman, Kirkor Efendi'den de ney çalmasını öğrendi. Batı müziği ve batı tekniği ile keman çalmayı Albert Braun’dan öğrendi. Hariciye Nezareti’nde çalışmakta olan Hacı Nafiz Bey’den pek çok durak ve ilâhi öğrenerek dini mûsiki repertuvarını genişletti.[2] Özellikle dinî müzik açısından değerli ve nadide eserleri içeren zengin bir nota koleksiyonu oluşturdu.[2] Müziğin yanı sıra tasavvuf konusunda bilgisini derinleştirdi. 1913 yılında “Usul-i Talim-i Keman” adlı bir kitap yazdı. Bu eser, Türk müziği alanındaki ilk keman metodudur. Kitap, 1921’de "Türk Musikisi Keman Metodu" adıyla yayımlandı.
1914 yılında Darülbedayi açılınca kurumun bünyesindeki “İlmi Heyet”’te çalıştı, ders verdi. Darüşşafaka Lisesi’nde müzik öğretmenliği yaptı. İstanbul’da orta dereceli okullarda “musikî müfettişliği” yaptı. Müzik eğitimi konusunda Maarif Nezareti’ne sunduğu bir rapor sayesinde İstanbul’da devletin ilk resmî müzik okulu olan Darülelhan’ın kurulmasını sağladı, bu kurumda kendisi de görev yaptı.
1918 yılında Cerrahpaşa’daki evinde “Gülşeni” adlı bir müzik okulu açtı, dokuz yıl boyunca bu okulda pek çok öğrenci yetiştirdi.. Besteci olarak çok sayıda eser verdi. En tanınmış besteler arasında şu eserler yer alır: “Bir peri simâyı gördüm dilfikâr oldum yine” (hüseyni şarkı, ağır aksak), “Ettiklerinin hangi birini yâd edeyim ben” (şevkefza şarkı, senginsemai).[3]
Yaşamı oyunca müzikoloji ile ilgilendi. 68 yaşında iken Türk müziğinin tonal sistemini fiziksel ve matematiksel olarak açıklamaya çalışan, batı müziği ile karşılaştırmalar yapan bir nazariyat kitabı yazdı ancak yayımlamadı.
1907 yılında Zekiye Hanım ile evlenip bir oğlan ve bir kız çocuk sahibi olan sanatçının oğlu küçük yaşta ölmüş; kızı müzisyen olarak yetişmiştir. Damadı Mazhar Tabur’un Zonguldak Maden Tetkik Okulu müdürü olduğu sırada gittiği Zonguldak’ta[2] 27 Ağustos 1946 günü hayatını kaybetti. Eyüpsultan'da aile mezarlığına defnedildi.