İsmailîlik Nedir?
İsmailîlik Nedir?, İsmailîlik Nerededir?, İsmailîlik Hakkında Bilgi?, İsmailîlik Analizi? İsmailîlik ilgili İsmailîlik ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. İsmailîlik ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. İsmailîlik Ne Anlama Gelir İsmailîlik Anlamı İsmailîlik Nedir İsmailîlik Ne Anlam Taşır İsmailîlik Neye İşarettir İsmailîlik Tabiri İsmailîlik Yorumu
İsmailîlik Kelimesi
Lütfen İsmailîlik Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İsmailîlik İlgili Sözlük Kelimeler Listesi İsmailîlik Kelimesinin Anlamı? İsmailîlik Ne Demek? ,İsmailîlik Ne Demektir? İsmailîlik Ne Demektir? İsmailîlik Analizi? , İsmailîlik Anlamı Nedir?,İsmailîlik Ne Demektir? , İsmailîlik Açıklaması Nedir? ,İsmailîlik Cevabı Nedir?,İsmailîlik Kelimesinin Anlamı?,İsmailîlik Kelimesinin Anlamı Nedir? ,İsmailîlik Kelimesinin Anlamı Ne demek?,İsmailîlik Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
İsmailîlik Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
İsmailîlik Kelimesinin Anlamı Nedir? İsmailîlik Kelimesinin Anlamı Ne demek? , İsmailîlik Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
İsmailîlik Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! İsmailîlik - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
İsmailîlik
İsmailîlik Nedir? İsmailîlik Ne demek? , İsmailîlik Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
İsmailîlik Kelimesinin Anlamı? İsmailîlik Ne Demek? İsmailîlik Ne Demektir? ,İsmailîlik Analizi? İsmailîlik Anlamı Nedir? İsmailîlik Ne Demektir?, İsmailîlik Açıklaması Nedir? , İsmailîlik Cevabı Nedir? , İsmailîlik Kelimesinin Anlamı?
Makale serilerinden |
İsmâilîlik (Arapça: الإسماعيليون, el-İsmā'īliyyūn), adını İsmail bin Ca'fer es-Sâdık'tan alan Şii mezhebi.
Şiîlik'te Ca'fer es-Sâdık öldüğünde, yedinci Şiî imâmı olarak Musa el-Kâzım'ın yerine Ca'fer es-Sâdık'tan önce ölmüş olan oğlu İsmâil bin Ca'fer es-Sâdık'ın oğlu Muhammed bin İsmâil eş-Şâkir'i yedinci imâm olarak kabul eden mezhep.[1]
İlk İsmailî topluluk tarihte 765 yılında İmâm Câ’fer es-Sâdık'ın vefatından sonra ortaya çıkmıştır. Bu dönemde Abbâsîler, Emevî Hanedanı'nı yıkıp kendi halifelerini tahta geçirmiş ve İmamiye Şiası ilk dönem İsmailîlerini de içine alan farklı gruplara bölünmüştü.
İsmailîler kurdukları gizli topluluklarla kendi gözlerinde Ali ve soyuna ait halifelik hakkını gaspettiklerini düşündükleri Abbâsîler'e karşı mücadele vermeye yine bu dönemde başlamışlardır. İlk dönem İsmailîleri tarafından Dâvah (el-Dava) veya "al-dawa al-hadiya" yani hak olarak yönlendirilen dava adlandırılan bu hareket yaklaşık olarak Hicrî 3/Milâdî 9. yüzyılda başlamış ve Dava'nın propaganda veya misyonunu sürdüren Dâ’îler eylemlerini Irak, Pers, doğu Arabistan ve Yemen topraklarına yaymaya başlamışlardı. Dâ’îler Müslümanları onları kurulu düzenin adaletsizliklerinden kurtaracak ve Ehl-i Beyte yeniden hilafeti kazandıracağını söyledikleri İsmailî İmam Mehdi ile dayanışma yapmaya davet ediyorlardı.[1]
İlk defa ortaya çıktığında mensupları içinde sadece Yedi imama inanan bir grup (Yediciler/Yedi İmamcılık) olarak adlandırılmıştı. Daha sonraları ise Yediden daha fazla imâmlara sahip olan İsmâilîyye mensuplarının da bazen Yediciler olarak adlandırıldığı olmaktadır. Ayrıca, İsmâilîyye İmâmet (İsmâilî i'tikadı) içerisinde bir de "Yedili-Döngü Nazâriyesi" bulunmasından dolayıdır ki, İsmâilîyye i'tikadı "Yedicilik" olarak adlandırılmaktadır. Bu mezhebin i'tikadî temelleri yedinci “Nâtık–Sâmet” olan Muhammed bin İsmâ‘îl eş-Şâkir ile “ʿAbd Allâh İbn-i Meymûn ve Oğulları” tarafından tesis edilmiştir.
“Dünya” hiçbir zaman imâmsız kalamaz ve kalmayacaktır. Cenâb-ı Hakk her peygamber arasında tamamlayıcı olarak yedi imâm gönderilmiştir. Peygamber Muhammed'dan sonra birincisi Ali el-Mûrtezâ olmak üzere yedi imâm daha gönderilmiştir. İsmâ‘îl bin Câ’fer el-Mûbarek’in yedinci imâm olduğu söylenir. Yedi imâmın birer de yardımcısı olduğu ve bunların dini yaymakla ve yüceltmekle görevlendirildikleri anlatılır.
Peygamberlere “Nâtık” ve yardımcılarına da “Sâmet İmâm” unvanı verildiği söylenir. Her yedi “Sâmet” silsilesinin sonunda bir “Nâtık” gönderildiği ve böylece dinin sürekli olarak geliştirildiği söylenir. dem’den ve oğlu Şit’ten itibaren altı “Nâtık–Sâmet” silsilesinden sonra (Nûh–Sam), (İbrahim–İsmâ‘il), (Mûsâ–Hârun), (İsâ–Şem’ûn), (Muhammed bin ʿAbd Allâh–Ali bin Ebâ Tâlib), (Muhammed bin İsmâ‘il (Meymun el-Kaddah[2][3])–ʿAbd Allâh İbn-i Meymûn ve Oğulları) ile hitam bulan “Nâtıklar ve Sâmetler silsilesi” ile sürmektedir. Gözle görülen eşyanın tasavvufî mânalarını kaldıran İbn-i Meymûn’dur ve herkes ona itaatle yükümlüdür.[4]
İsmail'i Dâîlerin bu daveti başarıya ulaşmış ve Hicri 2. yüzyılda ilk Şiî devleti olan Fatımi Devletini kurmuşlar ve Nizarî ve Mustâlî kollarına ayrıldıktan ve Fatımîler yıkıldıktan sonra Nizarî önderleri İran'ın doğusundan Suriye'ye kadar olan çeşitli bölgelere dağılmış, birbirlerine sıkı bağlarla bağlı toplulukları yönetmeye devam etmişlerdir.
1830'ların sonunda İran'daki politik gelişmelerden ötürü Nizarîler'in 46. İmâmı ve ilk Ağa Han unvanını taşıyan Ağa Hasan Ali Şah, İran'dan Hindistan'a göç etmiş ve 1848'de Bombay'a yerleşerek mezhebin yönetim yerini buraya taşımıştır.
19. yüzyılın ikinci yarısı ve 20. yüzyılın başlarında İsmailîler önemlice bir kısmı Hint alt kıtasından Doğu Afrika'ya göç etmiştir.[2]
Fatımî Devleti döneminde genişleyecek olan İsmâîliğin temelleri devletin kuruluşundan çok daha önce ilk dönem İsmâîliler tarafından atılmıştı. İsmâîliler kutsal metin ve dini emirlerde zahir (dışrak/exoteric) ve bâtın (içrek/ezoterik) şeklinde iki temel yapı olduğunu ve harfî (sözcüğü sözcüğüne) anlamın batıni yani gizli ve içsel gerçekliğe işaret ettiğini kabul etmişler ve Kur'an'da bulunan bu söz konusu değişmez ve içrek hakikatleri ortaya çıkarmak için agnostik bir düşünce sistemi geliştirmişlerdi. Bu ilk dönem İsmailîler aynı zamanda peygamberler veya söz sahipleri (Nutaqa) tarafından izah edilen dini yasaların dönem dönem değişiklik geçirmesine karşın hakikatin sonsuza kadar baki kaldığını ifade etmekteydiler. Peygamberlerin halifeleri olan Evliya veya İmamlar ise her devirde te'vil veya ezoterik yorum yoluyla vahiylerdeki gizli anlamları açıklamaktaydılar.[3]
İsmâîliler On iki İmam Şiîliği olan Caferiye mezhebinin İmam silsilesinden farklı olarak Cafer-i Sadık'ın oğlu Musa (745–799), (Musa el-Kâzım olarak da bilinir) yerine İsmail'e tabi olmuşlardır. Cafer-i Sadık'a kadar olan İmamları ise Şiiliğin her iki mezhebi de kabul etmektedir. İsmâîlik içinde de Mustaali ve Nizari kollarının İmam listesinde bazı farklılıklar bulunmaktadır.
Aşağıda İsmâîliğin kabul ettiği İmam silsilesi Mustâ'li ve Nizârî kolları da dahil olmak üzere yer almaktadır.[4]
0/1. Ali (Mustâlî İmâm olarak sıralandırır fakat numaralandırmaz; Nizarîlik'te Birinci'dir.)
1/-. Hasan bin Ali (Mustâlî Birinci İmâm olarak sıralandırır, Nizarîlik'te ise İmâm değildir, çünkü İmâmet (Nizârî i'tikadı)'na göre İmâmet babadan oğula geçer, bu nedenle de onun imâmlığı kabul değildir.)
2. Hüseyin bin Ali
3. Zeynelâbidîn
4. Muhammed el-Bakır
5. Ca'fer es-Sâdık
6. İsmail bin Ca‘fer es-Sâdık
7. Muhammed bin İsmâ‘îl eş-Şâkir
8. Vâfî Ahmed (Daftari'ye göre)/Wafī Ahmad (Nizari kolunun resmi listesine göre)
9. Muhammed et-Taki (Daftari'ye göre)/Takī Muhammad (Nizari kolunun resmi listesine göre)
10. Razî ʿAbd Allâh (Hüseyin bin ʿAhmed) (Daftari'ye göre)/Radiyu-d-Dīn Abdullāh (Nizari kolunun resmi listesine göre)
11. Birinci Fâtımî Hâlife/İmâmı Ebû Muhammed ‘Ubayd Allâh ibn el-Huseyn el-Medhî
12. İkinci Fâtımî Hâlife/İmâmı Kaim (Muhammed el-Kaim bi-Emrillah)
13. Üçüncü Fâtımî Hâlife/İmâmı Mansur (İsmail Mansur bi-Nasrillah)
14. Dördüncü Fâtımî Hâlife/İmâmı Mu‘izz (Ebu Tamim el-Mu‘izz Li-Dinillah)
15. Beşinci Fâtımî Hâlife/İmâmı Ebu Mansur Nizar el-Aziz Billah
16. Altıncı Fâtımî Hâlife/İmâmı EbûʿAlî el-Mansûr el-Hâkim bi-EmrʿAllâh (Dürzîler'in ortaya çıkışı)
17. Yedinci Fâtımî Hâlife/İmâmı ʿAlī az-Zāhir li-Iʿzāz Dīnillāh
18. Sekizinci Fâtımî Hâlife/İmâmı Ebû Tamîm Ma’add el-Mûstensir bil-Lâh
İsmâilîliğin Mustâlî Kolunun İmâmları:
19. Dokuzuncu Fâtımî Hâlife/İmâmı ʿAhmed el-Mustâ‘lî
20. Onuncu Fâtımî Hâlife/İmâmı El-mir bi'Ahkâmi’l-Lâh (Hâfızîlik kolu oluştu)
21. Et-Tâyyîb Ebû’l-Kâsım (Mustâlî Gayba halinde Gizlenen-İmâmı)
İsmâilîliğin Nizârîyye Kolunun İmâmları:
19. Ebû Mansûr Nizâr el-Mustafâ li-Dîn’il-Lâh ibn el-Mûstensir bil-Lâh
20. Elemûtlar "Birinci Gizlenen-İmâmı" El-Hâdî bin el-Nizâr (Ebû Mansûr Nizâr el-Mustafâ li-Dîn’il-Lâh'ın öz oğlu olarak tanıtılan)
21. Elemûtlar "İkinci Gizlenen-İmâmı" El-Môhtadî bin el-Hâdî (Ebû Mansûr Nizâr el-Mustafâ li-Dîn’il-Lâh'ın öz torunu olduğu iddia edilen - I. Muhammed)
22. Elemûtlar "Üçüncü Gizlenen-İmâmı" El-Kahir bin el-Môhtadî bi-Kuvvet’ûl-Lâh / bi-Ahkâmî’l-Lâh bin el-Hâdî bin el-Nizâr ( I. Hasan - Hasan bin el-Muhammed bin Ali )
23. Elemûtlar "Birinci Gözüken-İmâmı" Hasan-ı Sâni Alâ Zikrihi’s-Selâm (II. Hasan - Nasıl ki İslâm inancına göre Muhammed'in adı her zikredildiğinde veya işitildiğinde sallallahu aleyhi ve sellem ibâresinin söylenmesi dînî bir mükellefiyyet hâlini almışsa, Nizâr’îyye Mezhebi'nin âkidesine göre de Alâ Zikrihi’s-Selâm Hasan Sâni'nin adının duyulması veya söylenmesi hâlinde sâmimî bir Nizârî'nin "Alâ Zikrihi’s-Selâm" ibâresini onun peygamberliğini kalben ikrâr etmek maksadıyla tekrarlaması şarttır.)
24. Elemûtlar "İkinci Gözüken-İmâmı" Nûr’ûd-Dîn Muhammed Sâni
25. Elemûtlar "Üçüncü Gözüken-İmâmı" Celâl’ed-Dîn Hasan-ı Sâlis
26. Elemûtlar "Dördüncü Gözüken-İmâmı" Alâ’ed-Dîn Muhammed bin Hasan-ı Sâlis
27. Elemûtlar "Beşinci ve Son Gözüken-İmâmı" Rûkn’ed-Dîn Hûr-Şâh
(Bağımsız Elemût Nizârî Devleti 1256 yılında Hülagû tarafından sona erdirildi. 1256 yılından sonra Nizârîler inançlarını Sûfilik şemsiyesi altında devam ettirdiler.)
28. Şems’ed-Dîn Muhammed
29. Kâsım Şâh
30. İslâm Şâh
31. Muhammad ibn İslâm Şâh
32. II. Mûstensir bil-Lâh
33. Abd’ûs-Selâm Şâh
34. Gârib Mîrzâ / III. Mûstensir bil-Lâh
35. Ebû Zer ʿAli Nûr’ûd-Dîn
36. Murâd Mîrzâ
37. Z’ûl-Fikâr ʿAli I. Halîl’ûl-Lâh
38. Nûr’ûd-Dahr (Nûr’ûd-Dîn) ʿAli
39. ʿAli II. Halîl’ûl-Lâh
40. Şâh II. Nizâr
41. Seyyid ʿAli
42. Hasan ʿAli
43. Kâsım ʿAli (Seyyid Câʿfer)
44. Ebû’l-Hasan ʿAli (Bekir Şâh)
45. Şâh II. Halîl’ûl-Lâh
46. Hasan ʿAli Şâh Mahallâtî (I. Ağa Han)
47. ʿAli Şâh Ni'metullâhî (II. Ağa Han) (Şâh ʿAli Şâh resmi Nizârî listesine göre)
48. Sultân Muhammad Şâh (III. Ağa Han)
49. Şâh Kerîm’ûl-Hûseynî (VI. Ağa Han)
İsmailîliğin alt şubleri:
2. İmâm Hüseyin | |||||||||||||||||||||||||||||||||
3. İmâm Ali Zeyn el-b’ı-Dîn | |||||||||||||||||||||||||||||||||
4. İmâm Muhammed el-Bakır | |||||||||||||||||||||||||||||||||
İmamet | |||||||||||||||||||||||||||||||||
5. İmâm Câ'fer-i Sâdık | |||||||||||||||||||||||||||||||||